bugün

senede bir ya da iki kez de olsa futbol maçı izlemeye gittiğim ergenlik çağlarında, nedenini bilmeksizin arkadaşlarla birlikte uyduğum, sıkıntı ve sabırsızlık duygusu ile dolu uzun saatler geçirmeme sebep olan, bugün de aynen geçerli olduğunu esefle gözlemlediğim saçma, manasız teamül.
stat ışıklandırmalarının henüz yapılmadığı dönemlerde, ki bu 1980'lerin sonlarına ve hatta 1990'ların başlarına tekabül eder, geceden gidilerek yapılan aktivitenin inceltilmiş hali.
(bkz: geceden maça gitmek)
isi gücü olmayan coluk cocuk aktivitesi. yani en azindan bizim icin öyle idi.
kombine sahibi degil iseniz,
taraftar gibi taraftar iseniz,
kale arkası elemanı iseniz,
yapması zorunlu oldugu kadar da zevkli olan aktivite.
2005 yılına kadar, özellikle derbilerde tribünleri biraz bilen insanlar tarafından yapılan eylemdir.
Bu yıllarda maçtan saatler önce yerinizi almazsanız elinizde bilet olsa bile dışarıda kalmanız muhtemeldir. Çünkü bu yıllarda beleş bilet, karaborsacılık, sahte bilet ve turnikeden 1 e 2 geçişler had safhadaydı.
örnek verecek olursak; 16 şubat 2002 fenerbahçe galatasaray maçı na içeriye saat 13:50 de girdiğimde kale arkaları %85 doluydu.
insanın sabır seviyesinin ölçüldüğü durum; (tabii severek saatler öncesinden gidenler konumuzun dışında).