bugün

genelde öğrencilerde görülür,biz bunları nerede kullanıcaz diye hocaya sitem eden zihniyettir.
genellikle her türlü itliğe ve çakallığa basan kafadır.
basmak istemeyen kafadır. insan beyni o kadar karmaşık bir sistemdir ki hiç bir otorite onu sayısal ve sözel beyin olarak kategorize edemez. yalnızca sağ ve sol lob kavramı vardır. ve bu da tamamen kişilerin zevkleri ve seçimleriyle alakalı bir durumdur. o nedenledir ki bir insan matematiği sevmiyorsa matematikle uğraşmaz ancak matematikle uğraşması gerektiği halde yapamıyorsa asla benim kafam matematiğe basmıyor diyerek bahane üretmemelidir. unutulmamalıdır ki insan beyni değişen ve gelişen bir yapıdadır. yeter ki siz onu hangi alanda geliştirmek istediğinize karar verin...
benim gibi matematik bölümünde okuyan kafadır. bu neyin kafası sorusuna maruz kalabilir.
(bkz: trigonometri)
Sosyal zekası ağır basan öğrencilerde görülen ve en sonunda ''olmuyorsa zorlama'' felsefesi ile biten bir olaydır.
matematiğe basmayan kafa dünyanın düzenine de basmaz çünkü bütün fen bilimleri matematikten beslenir.
çalışmayı sevmeyenin kafasıdır.
matematiğe basmayanlara aptal denen bir ülkede yaşıyoruz. tarih, coğrafya, anayasa yapamıyorsa sorun yok.
ilgisizlikten de olabilir.

efem soru gözümün önünde çözümü sayfanın arkasında,

çözümü olan bir soruyu neden çözeyim

bu yüzden bulmaca da sevmem çözmem,

yeni şeyler düşünmek, yeni şeyler söylemek, yeni şeyler yaratmak, lazım cancağızım.
aynı zamanda fizik ve kimyaya da basamayan kafadır.
sözül-dilsel zekası muhtemel olarak yüksek olan kafadır. benim gibi olunmasını öneririm sınavlarda matematik bölümünü tamamen boş bırakın, diğerlerinden devam...
Zeka seviyesinin yüksek olamayacağını düşündüğüm kafadır.
matematiğe basmıyorsa muhtemel matematiğin ona basacağı durumların içine girecek kafadır. azıcık ucundan basaydı iyiydi.
sözele çok iyi basmaktadır.
halen matematiğin günlük hayatta işe yaramadığını söyleyen insanların bulunması üzücü. matematik zaten soyut bir kavramdır. camdan dışarı baktığınızda altı sayısını kavram olarak göremezsiniz, otuz yedi derecenin sinüsü veya köklü sayılar doğada bulunmaz.bunların tümü ideal soyutlamalardır. matematik pratik düşünme yetisini kazandırır. ve unutmamalıyız ki bir problemin birden çok çözümü vardır.
doğal olarak fizik ve kimyaya da basmaz. bu yüzden ortaokul ve lisede fizik ve kimyası zayıf olan elemanlara bu derslerden değilde önce matematikten özel ders aldırılır.
işlem yeteneği pek azdır.
işte o kafa benim kafa diyeceğim kafadır.
başa beladır. çünkü o kafayla istenen hiçbir hayal gerçekleştirilemez bu ülkede.
4 işlemden sonrasını gereksiz bulan kafadır. haklıdır da.
benim kafam değildir. o kadar da zor olmadığını çalışınca anlıyorsun.
o kafa şahsımda mevcuttur efenim.

ezber yeteneği kuvvetli kafadır aynı zamanda.
kafa bile sayılmaz. atın gitsin veya o kafaya sıkıverin.
matematiğe basmadığı için değil gerekli gelişimi sürekli pas geçtiğindendir. ilköğretimden itibaren matematik için eğitilmemiş bir beyin 10 günde süper matematikçi beyni haline mi gelecek.
güzüne gidenler için son söz.işinize gelirse...
güncel Önemli Başlıklar