bugün

her iyiliğin içinde bir kötülük olabilir.
(bkz: yin yang teorisi)
ben gerçekten de herhangi bir karakterin tahlili için sarfettiğimiz sözlerin neden cinsiyetlendirilmiş olduğunu anlayamıyorum. daha çok erkeklere ya da kadınlara özgü durumlar olabilir, çünkü toplumsal yapı "kadınlığı" ya da "erkekliği" öğretir ve biz de ona uygun davranışlara meylettiğimizden bizden beklenen davranışları gösteririz. tamam tamam da, tam da bu nedenle -yani toplumsal kalıpları tekrar ettiğimiz için- oluşan davranış biçimlerini değişmez, doğal yapılarmış gibi almamalıyız.
masum görünmenin önemsendiği ama masumiyetin paramparça edildiği dünyada, salt ayakta kalma çabası nedeniyle karakter yarılmaları taşıyan insanlara (bunlar genelde kadınlarsa da, dediğim gibi toplumsal koşulların zorlamasından daha çok bu) kötücül şeyler yapıştırmak? başka biçimlerde yürekliliği, yeteneği öne sürüp son derece ikiyüzlü davranan erkeklerin varlığından yola çıkıp tüm erkeklere yönelik bu tür savurmalar yapılsa, ben insaf derim örneğin.