masumiyet müzesi ndeki zengin piçi kemal

adamı kıllandıran roman karakteri. sibel'i aldatması ayrı bir dert, füsun'u becermesi ayrı bir dert. hastalıklı bir sürüngen resmen. şenay ablamız en sevgidiğim karakterdir. marka tutkunu o herifleri iyi kazıklıyor. ayrıca bu piç kemalin garip garip fantazileri var. onca şeyin içinde yaptığı tek zevkli hareket, sırt üstü denize açılıp sessiliğe kendini gömmesidir.

yüzsüz adamdır. bir insanın evine 9 sene boyunca (daha az da olabilir, tam rakamı hatırlamıyorum) haftada 5 gece gidilir mi yahu.

insanı aşktan soğutma potansiyeline sahip obsesif adamdır.

tipik zengin, şımarık erkek tipi.. Fusun da az değil küçük özenti.

kitabı bitirmedim hala çünkü benimde işim başımdan aşkın. bitirince kemal'e daha fazla ahkam kesebilirim.
füsun'u sevmedim. sibel'i de sevmedim. ama kemal'i hiç sevmedim. ya o sibel'e yaptıkları...
bu aralar çapkın erkekler konusunda kendimi sibel gibi hissediyorum. bir erkeğin ( tanımadığım bir erkek bile olabilir) çapkınlığını duyduğum anda sibel gibi kıllanıyorum ve hemen ahkam kesmeye başlıyorum. yarası olan gocunmaz derler ama, diyorum ya, tıpkı sibel gibi çapkın erkeklerin kızlara zarar vereceğini düşünerek sinirleniyorum. kendimi sibel'in yerine fazla da koymak istemem. malum kemal sibel'e çok acı çektirdi. ne olursa olsun, sibel emek verdi. varsın kemal pişman olsun.

not: kendimi çok fazla kaptırmışım.
ikinci not: kemal, senin gibi erkeklerden nefret ediyorum. sizin ruhunuzun olduğuna inanmıyorum.
üçüncü not: ya sen füsun? evlenmek üzere olan çiftleri ayırdın
dördüncü not: ağır spoiler verdim biliyorum.
son not: eksi butonu aşağıda. bazen yoğun eksi almakta insanı rahatlatabiliyor.

editle büdüt: farkında olmadan mahallenin muhtarı gibi gerçek olmayan karakterlere bile ahkam kestim... olsun, kitaplarda gerçek hayattan alıntılardır.