marketten prezervatif satın alan imam

bim'den alır.

başka çocuk istemeyen imamdır. 3 çocuk demiş başbakanımız.

normaldir zira o da bir insandır.

imam kafasıylamı sevişiyor dediğim olaydır, sonuçta o da insan alacak marketten prezervatif.

eczaneden almaya utanan, marketten aldığı peçete,deterjan,sucuk,sıvıyağ, bisküvi gibi şeylerin arasına kondomu sıkıştıran kişidir.

başına bi dert daha almak istemeyen imamdır.

malum, memur maaşları yetmiyor artık.

aile planlaması diye bir şeyden haberi olan bir insanoğludur, *

her nedense islam da sevişmenin yasak olduğunu sanan yada prezarvatifin sadece orospularla yatarken kullanıldığını sanan arkadaşları dumura uğratacak olan olaydır.

geceleyin güvenli bir seksin olacağının habercisidir.

prezervatif alacak kadar parası olan imamdır. ekonomiye canlılık katar.

korunmak istiyordur.

bu başlık bir fikir altyapısını gösteriyor aslında. Din denilince dolayısıyla din adamları denilince akla hemen ruhbanlık tarzında toplumdan uzak, ticarette, sanatta, sporda hiçbir noktada kendini göstermeyen kişiler akla geliyor. Ya da din adamlarının ruhbanlık yapması temenni ediliyor. ancak ne var ki amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek de yok sanırım. hristiyanlar dini ruhbanlığa indirgediler zamanında ve din bilimin karşısında bir takoz olarak ortaya çıktı. Bu da toplumu ya dindar ya yobaz olmaya itti.

din hayattır, dinin temsilcileri de insanlardır. insan yemek yer, içer... Savaşır, yaralanır, sevinir, üzülür, canı yanar. Hayatı hisseder. Peygamberler de insandır, imamlar da.

Evet biraz okumak gerekir. Zamanında peygamberler geldiğinde de "sen de bizim gibi insansın" diyenler çıktığı gibi, şimdi de imamı insan dışında bir şeymiş gibi gösterip güya dalga geçenler olacaktır elbette.