bugün

zavallıdır. kendisinin giydiği gömleğin, ceketin, kabanın, kravatın aynısını binlerce insan giymektedir. halbuki tutsa güzel bir terzi, sürekli olarak özgün giysiler giyse, şık kumaşlar, klas takımlar geçirse üstüne.

büyük ihtimalle orta sınıf bir zavallıdır ayrıca. bir eşyaya 500 lira gibi komik bir rakam verip aynı eşyayı 1000 kişinin giydiğini bilmesine rağmen, 2000 lira fazla verip de kendi özel terzisine diktirmeyi düşünemeyen insandır. fakirdir.
giysilerinin ilk yıkamada pamuklaşmasını istemeyendir.
zavallı ithamına maruz kalmış akıllı insandır.

üç kuruşa sik sik şeyler alıp dört gün sonra eşşek amcığına dönüşmüş giysileri, kıyafetleri, ürünleri israf ederek çöpe atmak yerine, kaliteli/dayanıklı/sağlıklı ürünler alarak hem kendine hem cebine dikkat eden insandır.

ucuz diye çin malı kanserojen şeyler yeterince fink atıyor ülkemin her yerinde, tekstilin de amına koydular.
"aynı giysiye ben 10 kuruş verdim sen 90 kuruş vermişsin vay enayi" lafına maaruz kalan insanlardır. bilmezki bunu diyen 10 kuruş veren 1 ay giyer eskir,pamuklaşır vs. , 90 kuruş giyen 2 yıl giyer yine ilk günkü gibidir. az para verenin akıllı olduğu falanda yoktur bu arada aksine enayiliği kendileri yapar.
marka insandır.
kotu mal alacak kadar zengin degilim desturunu benimsemis, aldigi kaliteli mali en az 2-3 sene gonul rahatligi ile giyebilecegini bilen insandir.
şeytandır.

(bkz: devil wears prada)
(bkz: ingilizceden türkçeye saçma çevrilen filmler)
(bkz: ucuz elbise alacak kadar zengin değilim) diyen insandır.
marka giymekle kalmayıp, malı görür görmez hangi marka olduğunu bilenler var bir de. ne yaptın abi, abla, bacı, kardeş...oturup şekil şemal mi ezberledin de markaların isimsiz, amblemsiz yanını görmeden bildin.
(bkz: kendine terzi tutamayan fakirler)