bugün

mantarın zehirli olmadığına dalalettir.
(bkz: her mantar zehirli değildir)
(bkz: okunmuş mantar)
kurtlar vadisinin değişmez 3lüsünün her yerden kurtulup hiç ölmemesi gibidir.
(bkz: hak mantarı)
marionun burada bahsedilmek istenen mantarı yememesinden kaynaklanır. belki de mario bu mantarı yiyipte kafası binbeşyüz olduğu için biz bugün bir musluk tamircisinden dev kaplumbağaları geçip altınları toplamasını, gizli borulardan geçip prensesi kurtarmasını bekliyoruz. (bkz: kafa yapan mantar)Tartışma konusudur.
amerikanya gibi ecnebi memleketlerde, uyuşturucunun bazı türlerinin ki 13+ isimlerini vermeyeceğim, argoda mushroom yani mantar olarak anılması, ve mario'nun tesisat sistemlerinde deliler gibi mushroom araması * ve yediğinde de hem fiziksel hem de ruhen get high olması * erekte olup ateş atan bir ejdere rağmen prensese ulaşmaya çalışması, mushroom'un kafayı buldurduğunun ve mario'nun da fena halde uçmuş olduğunun kanıtıdır. mario kafayı bulmaktadır her bir mantar yediğinde...

hem kafayı bulmasa o güzelim uçan kaplumbağaların, o şirin yaratıkların üzerine basmaktan ve onları uçuruma sürüklemekten neden zevk alsın?
yıllardır benim de aklımı kurcalayan toplumsal sorundur. öncelikle 12 level atlayan bir mario ortalama 120 mantar yedikten sonra neden kafayı bulmaz efendim diye bir sormak gerekir. bence cevabı şunda saklıdır. eğer kafayı bulursa mario surlardan atlarken kafasına iğne atan tosbağaları farkedemez ve can kaybeder. dolayısıyla o g.tten bacaklı prensesi kurtaramaz. e doğal olarak oyunun bi anlamı kalmaz. bu yüzden marionun mantarları kafayı buldurmayan mantalardır. özel yapımdır.
(bkz: likörlü mantar)
mümkün olmayan önermedir. mantarları her yediğinde tüm tehlikelere rağmen yoluna devam etmesi ya bir delinin, veya bir sarhoşun yapacağı iştir. * en basit ispatı ise kurtardığı bodur, şişman, çirkin prensesin yanında holeyy havalarına girip sevgi kelebeği olmasıdır. sağlam kafa bir insanın yapacağı mantıklı iş değildir. *
(bkz: küçükken mario ya aşık olmak)
kafamı ziyadesi ile kurcalayan bi durumdur. efendim malumunuz mario kişisi prensesi kurtarabilmek için level level yardırmıştır defalarca. zaten hepimizin çocukluğunun oyunu değilmidir super mario?

yıllar evvel bazı şeyleri anlayamamamız ziyadesi ile doğal. o zaman mantarmış neymiş anlamazdık. mario da mantarı yedikçe götü kalkardı. sağı solu oynardı, hoplardı zıplardı. şimdiki nesil mantarı yedikçe kafayı bulup maymuna dönüyor. şimdi ise zevk alınabilecek olay mario değil mantardır malumunuz. keşke anlayabilip t.şak geçebilseydik, ''ulan mario o kadar mantarı ben yesem değil prensesi yedi sülalesini bile hoplatırım'' diyerekten. mario o kadar mantar yedi ki snoop dog filan hikaye olmuştur kanımca. ulan mario... kafası her daim güzel insansın be!