bugün

kanadalı yazar."the blind assassin" romanıyla 2000 yılında booker ödülü almıştır, ayrıca "the handmaids tale (damızlık kızın öyküsü)" ve "cat's eye" önemli eserleridir.
kanadali feminist bir sair, ve yazardir. roman ve hikayerinde genellikle bayan kahramani one cikarir, ve bayan kahramanin gozunden anlatir hikayeyi.
Cogu hikayesi veya romaninda gercek inanclar ve ya olaylar ele alinir. sosyal hayatin kadinlara yukledigi kurallari ve esitsizligi gosterir.
okudugumuz kitaplarin cogunu konusu cok dikkatimizi cektigi icin ya da konusu cok güzel oldugu icin okumuyoruz. ister kitabin cok absürt isterse mükemmel bir konusu olsun eger kitabin yani yazarin dili hosumuza gitmiyorsa o kitabi okumuyoruz. margaret atwood bunun ayrimina varabilmeme yardimci olmus bir yazar.
the blind assassin ve cat's eye romanları okumayı seviyorum diyen her insanın okuması gereken eserler. Tıpkı Stephen King gibi alışkanlık yapan ve bir sayfa bir sayfa daha okuyayım ondan sonra uyuyayım dedirten, karakter tahlilleri süper bir yazar.

Ne yazık ki ülkemizde böyle yazarlar değil, Grange gibi tüm ününü tek kitap üzerine kuran yazarlar popüler olur.
Negotiating with the dead, a writer on writing in de yazari ayrıca *.
The penelopiad la tanistim kendisiyle ve resmen hayran kaldim. kendisi mitolojiye çok önem veriyor ve bu gunu anlamak için taa ilk baslara mitlere yani destanlara gitmemizi ve onlari yeniden farkli bi bakis acisiyla yorumlamamiz gerektigini savunuyor. Eger gecmisteki eksik parcalari dogru okur ve yorumlarsak bugunu daha da iyi anladip degistirebilecegimizi ortaya koyuyor the penelopiadda.

The blind assasin kitabini da okuyacagim.
*