lisede sigara paketinin saklandığı favori yerler

Posete tikip copun en dibine sakliyorduk. Veya iple camdan sarkitiyorduk. Hic yoktan , cuzdana saklardik .

öğretmen masasının 4 ayağı vardır ve devlet okullarında bu masalar delikli boru şeklinde ayağa sahiptir.arama istihbaratı geldiğinde sigaralar tek tek teneffüste bu bölmeye zulalanır.arama biter temiz çıkarsın.teneffüs olur zulalar patlatılıp uzun teneffüste yakalanmamanın keyfiyle yakılır sigaralar.

paketse çorap, tekse gravatın içi.

çöp kutusunun poşetinin altına sarmak.

Ranza bölmeleri favorimdi. Yastığın içi... lan zaten en üst kattık arama olunca çokdan yok etmiş oluyorduk. He okulda ceket cebinde dururdu.

Bizim sıraların içinde gizli bir bölme vardı oraya saklıyorduk, kimin yaptığını bilmiyorum ama yapandan allah razı olsun.

Kizlar sütyenin içine sokardi sadece sigara değil ne bulurlarsa oraya koyarlardi.

çorap içi favorimdir terli terli kokmus sigarayı içme keyfi paha biçilemez. Ama ayakkabılar kundura olmak şartıyla

paketin içinde 2-3 dal kalmışsa, paket atılıp sigaralar kravatın içine konulabilir.

Paket değil ama tek tek bonibon kutusu içine.

sınıfdaki geri dönüşüm kutusunun içi...

Okul çantanıza gizli bir bölme ekleyerek başarılı sonuçlar alabilirsiniz.

Montun cebini yırtıp astara doğru salardım paketi. yada sıranın ayağındaki tıpayı çıkarıp tek tek oraya dizerdim. bir gün haber geldi yan sınıftaki motor manitadan ' ay arama yapıyolar mk larım ' diye mesaj geldi. telefonu sigara paketini cakmağı ve bıçağı ( evet bıçak. bizim zamanımızda hocaları bile bıçaklıyolardı. kendimizi koruma maksatlı allah ' a şükür kullanmak nasip olmadı ) sıra arkadaşımla birlikle benim monta sakladık. aynı envarterden onunda vardı. o da benim monta koydu. sıra bizim sınıfa gelmeden tenefüs olmuştu. tenefüste çıktık kantine. tabi benim mont halen askıda duruyor. bütün sınıf okula getirilmesi yasak ne varsa doldurmuş benim monta. ikinci ders müdür yardımcıları sınıfa girdi erkekler ayağa kızlar sırada kalsın kimse kımıldamasın dedi. 4 defa tasdiknamemi yazmış ama beni bir türlü okuldan atamamış müdür muavinimiz ( e o kadar fotokopi kağıdı aldım o kadar bağış yaptım ) üstümü aradı donuma kadar. 'hayret bişey çıkmadı ' dedi. diğer bir müdür muavinide askıdaki montları arıyodu. normal şartlarda montta sadece bizim eşyalar olsa sixteen sene anlaşılmaz. ama müdür muavini benim montu tutmasıyla anladı. zira mont rahat 8-10 kilo vardı. öğretmen masasının üstüne koydular. montun benim olduğunu öğrendiklerinde benide masanın yanına çağırıp ne var ne yok boşalttılar. 11 paket sigara 6 bıçak 7 çakmak 2 kutu kibrit 8 adet telefon, küpeler, kolyeler, ojeler daha neler neler. çıkanlara ben bile şaşırdım mk. müdür muavini oğlum bunlardan haberin var mı doğru söyle dedi ? ( bana her zaman zekisin ama aklın başka yerlerde. delikanlısın ama çok takıyosun milleti. uğraşma bunlarla. derslere yoğunlaş derdi. aslında severdi de beni. ) 'hocam size yemin ederim şu iki paketi iki çakmağı iki bıçağı ve iki telefonu ben koydum diğerlerinden haberim yok. zaten kimsede bilmiyordu' dedim. telefonlar kapalıydı bizim olan telefonları o anda aldık. geri kalan ne varsa benle birlikte müdürün odasına götürdüler. müdür odasında benim uzun parliamentle sıra arkadaşımın açılmamış murattisini çakmaklarımızı ve bir daha kullanmama sözü ile bıçaklarımızıda geri aldım. diğer geri kalan eşyaları (telefonlar hariç. telefonları okul bitiminde iade ettiler. ) hocalar birer ikişer paylaştı. işe yaramayanları çöpe attılar. Aradan yıllar geçti. bir gün işten eve gidiyorum. bir kış gece sokak bomboş. o müdür muavinini gördüm. 4-5 tane tinerci köşeye sıkıştırmıştı. hiç düşünmeden daldım aralarına. e işte bi kaç biz vurduk bi kaç onlar vurdu ama sağ salim çıkardım öğretmenimi onların arasından. bana şunu söyledi. keşke dedi lisede adam gibi okusaydın başka bi şehirde bi memur bişey olaydında lazım değil beni burada öldürselerdi gam yemezdim dedi. zoruma gitti. azim ettim söz verdim. simdi üniversite 2. sınıftayım.

Not değil rica : Lisedeki arkadaşlara yalvarıyorum okuyun. bu ülkenin okumuş insanlara ihtiyacı var. Tamam bizde geçtik o yollardan ama keşke demeden bişeyler yapmalı insan.

idarenin sınıfı basacağı öğrenildiyse sınıftaki bütün paketler toplanır, defterden bir sayfa koparılıp paketlerin üzerine sarılır ve çöp kutusuna atılır. idare gidince çöpten alınır, tenefüste içilir.

Aynı şeyi cep telefonu için de uygulayabilirsiniz.

Paketleri bir kağıda sarar, top haline getirir, koridordaki büyük kaloriferlerin arkasına sıkıştırırdık. Tabii koridordaki kameralardan ve nöbetçi öğretmenden saklana saklana.

(bkz: anüs)

sınıf panosunun arkasıdır , tabi hiç kimseyi şüphelendirmemek ve panoyu oynatmamak şartıyla .

öğretmen masasındaki çekmece. Anahtar sene başında çalınır, sonrasında sabah konan paketler tenefüslerde ve çıkışlarda alınır, çekmece geri kilitlenir, 3 yıl boyunca sınıfta üstünde paketle yakalanan olmaz.

Sigaralari pedin icine koymustum.

Kağıda sarıp tuvalete sakladık hep.

lise yıllarında sınıftaki bilgisayarin kasasının içine paket paket saklardim tane tane satardim alıcısıda çok olurdu.

taşaklar.

tuvalet çöpü.

bizimkiler hep pantolonun icine sakliyo tehlike teskil etmiyo tabi boyle olunca.

kitabın içini delip paketi oraya koymak. ben değil ama sanırım "esaretin bedeli" filminden etkilenen bir arkadaşımız...