bugün

insana çocukluğunu özleten hadise. eskiden güzel günlerim de olmadı değil. çocukluğuma dair hatırladığım güzel şeylerin arasında bu da var. rahmetli annem sobanın başına oturur bi gözü televizyonda, bi gözü portaklı tutan elinde soyar soyar bana ve kardeşlerime verirdi. bazen o kabukları sobanın üzerine koyardı. gençliğim eyvah. evet.
hey gidi günler hey dediğimiz zamanlardan kalma bir alışkanlıktı. tabii ki soba devri bittiği için oda tarihe gömüldü. ne üzücü dimi sözlük?
özlenen eylem. portakallar yenir, kabukları sobanın üzerine atılırdı. ev mis gibi kokardı. aynı şey mandalinayla da tekrar edilirdi. ve hatta elmayla. annelerin bıçağa saplayıp uzattığı elmadan tatlı bir şey var mıdır dünyada. büyüdük mü ne?
kimi zaman sobanın üstündeki güğümde kaynayan suyun eşlik ettiği olay(dı). sen sobanın başında meyveni soyarken; sobanın üstündeki güğümde sanki seninle muhabbet etmek ister gibiydi. ama televizyondaki eğlence progmamında çalan şarkı güğümün sesini bastırırdı.