bugün

efendim, kız arkadaşınız o gün ilk defa sizde kalacaktır.hazırlıklı gelmiş diş fırçasını da yanında getirmiştir.bravo tebrik etmek lazım kendisini.düşünceli ve titiz bir arkadaşınız olduğu için siz de hafiften bir gururlanıyorsunuz..neyse yemekten sonra lavaboya girerken olaylar şöyle gelişir:
- toygar diş macunu nerede aşkım, dişlerimi fırçalayacağım
- aşkım, aynanın önünde, naneli yalnız benimki
- olsun aşkitom , severim ben naneliyi ( gülüşmeler )
( sayın okuyucu, araya girmek zorundayım; bu aşkım, aşkitom , sefkilim gibi ergenlik hitaplarını okurken klavye üzerine kusmayınız )
- ha geldin mi aşkım, başka bir şey lazım mıydı ?
- yok aşkım.. diş fırçamı bırakıyorum burada, geldiğimde kullanırım.tamam mı canım, ne kadar romantik değil mi ?
- öhö..öhö.. tabi iyi oldu canım, banyo dolabının orada bir kutu var , oraya bıraksaydın.

- yuhhh toygar..iğrençsin.. on sekiz tane diş fırçası var o kutuda..hayvansın artı önde gidenisin.
- hass...şimdi .. aşkım..bir dinler misin ? öhö.. öhö.. kolleksiyon yapıyorum ben. diş fırçası kolleksiyonu..

genç kızımız kapıyı çarparak çıkar..

edit: toygar çok şerefsiz bir kişiymişsin. sayende bir sürü eksi oy aldım.
bir sonraki adım "ayy terliklerim burada kalsın" olur. daha sonraki de nikah masası talebi.
(bkz: yatmadan önce yüz fırça darbesi)
kadınlar sadece zengin erkeklere verirler ama yine de evde kalırlar ve yalnız ölürler. evlenseler bile çocuklar büyüyünce boşar daha gencini alırız, yine yalnız ölürler. bu sebeple kıskançlık, fesatlık, manyaklık, şizofrenlik gibi tüm kadınların taşıdığı özelliklerle her erkeğe diş fırçalarını, tokalarını, terliklerini verirler.. .
güncel Önemli Başlıklar