bugün
- metin arolat34
- mert hakan yandaş10
- jose mourinho17
- fenerbahçe taraftarı27
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- the crying one8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı116
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı12
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- sudekiray13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı13
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü26
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
Çok eski zamanlarda, Üsküdar sırtlarında, Aşk ve Güzellik tanrıçası Aphrodite adına yapılmış büyük ve ünlü bir tapınak vardı. işte, efsaneye konu olan, güzelliği dillere destan Hero, genç kızların rahibelik yaptığı bu tapınakta, kumrulara bakmakla görevliydi. Her sene, soğuk kış günleri yerini
ilkbaharın çiçekli günlerine bıraktığında, tabiatı süsleyen, güzelleştiren tanrıça adına bir bayram yapılırdı. Bu ilkbahar şenliğine çevre şehirlerden, kasabalardan akın akın insanlar gelir, bayram süresince yenilir, içilir, eğlenilir; ümitsiz aşıklar kendilerine aşk vermesi için Aphrodite mâbedinde
tanrıçaya yalvarırlardı.
işte güneşin insanın içini ısıttığı, kuşların ötüştüğü, çiçeklerin rengârenk açtığı, denizin kokusunu dört bir yana saldığı bir ilkbahar sabahı, Boğazın öteki yakasında oturan Leandros adlı yakışıklı delikanlı da
hayatında ilk kez bu bayrama katılmak üzere tapınağa geldi. Aphrodite onun yakarışlarını duymuş olmalı ki karşısına güzeller güzeli Heroyu çıkardı. iki genç birbirlerini görür görmez aşık olmuşlardı. Ama aralarında aşılması güç bir engel, deniz vardı...
Leandros yaşadığı şehre dönmeden önce sevgilisine, aralarındaki denizin aşklarına engel olamayacağını söyledi. Eğer Hero, denizin durgun olduğu gecelerde kulede bir ışık yakarsa, Leandros yüzerek onun yanına gelebilirdi. Gerçekten de yaz boyunca iki sevgili denizin durgun olduğu her gece buluştu. Fakat güz bitti, kış yaklaştı. Ilık esintile yerini lodos ve poyraza bıraktı. Denizin çırpıntıları birbirini izleyen iri dalgalara dönüştü. Bir sabah Hero, Leandrosu uğurlarken artık iki kıyı arasında yüzmenin tehlikeli
olacağını söyleyerek sevgilisine bir süre gelmemesi için yalvardı. Leandros istemese de Ona verdiği sözü tuttu. Ama Heroya olan özlemi gün geçtikçe büyüyordu. Kederini, acılarını azaltmak için her akşam oturup karşı kıyıyı seyrediyordu.
Yine böyle bir akşam kulede yanan ışığı gördü. Sevgilisinin çağırdığını düşünerek kendini dalgaların arasına bırakıverdi. Oysa ışığı yakan Hero değil, iki sevgilinin gizli gizli buluştuğunu farkeden tapınak yöneticilerinden biriydi. Heroya kavuşacak olmanın heyecanı içindeki zavallı Leandros, bir yandan azgın dalgalarla boğuşuyor, bir yandan ışığı yitirmemeye çalışıyordu. Tam Üsküdar kıyılarına yaklaşmışken
ışık birden söndü. Denizin ortasında acımasız bir karanlığa gömüldü Leandros. Önce rüzgârdan söndüğünü sandığı ışığın yeniden yanmasını bekledi, oysa ışık bir daha yanmadı. Ve Leandros dev dalgaların arasında kayboldu. Heroya gelince, ertesi sabah tapınağın altındaki kayalıklarda buldular onu. Zamanla Leandrosun kaybolduğu yerde bir kayalık oluştu. işte Kız Kulesi Leandrosla Heronun anısına dikildi.
Kim bilir belki ışığı başka aşıkların yolunu aydınlatsın
diye!...
ilkbaharın çiçekli günlerine bıraktığında, tabiatı süsleyen, güzelleştiren tanrıça adına bir bayram yapılırdı. Bu ilkbahar şenliğine çevre şehirlerden, kasabalardan akın akın insanlar gelir, bayram süresince yenilir, içilir, eğlenilir; ümitsiz aşıklar kendilerine aşk vermesi için Aphrodite mâbedinde
tanrıçaya yalvarırlardı.
işte güneşin insanın içini ısıttığı, kuşların ötüştüğü, çiçeklerin rengârenk açtığı, denizin kokusunu dört bir yana saldığı bir ilkbahar sabahı, Boğazın öteki yakasında oturan Leandros adlı yakışıklı delikanlı da
hayatında ilk kez bu bayrama katılmak üzere tapınağa geldi. Aphrodite onun yakarışlarını duymuş olmalı ki karşısına güzeller güzeli Heroyu çıkardı. iki genç birbirlerini görür görmez aşık olmuşlardı. Ama aralarında aşılması güç bir engel, deniz vardı...
Leandros yaşadığı şehre dönmeden önce sevgilisine, aralarındaki denizin aşklarına engel olamayacağını söyledi. Eğer Hero, denizin durgun olduğu gecelerde kulede bir ışık yakarsa, Leandros yüzerek onun yanına gelebilirdi. Gerçekten de yaz boyunca iki sevgili denizin durgun olduğu her gece buluştu. Fakat güz bitti, kış yaklaştı. Ilık esintile yerini lodos ve poyraza bıraktı. Denizin çırpıntıları birbirini izleyen iri dalgalara dönüştü. Bir sabah Hero, Leandrosu uğurlarken artık iki kıyı arasında yüzmenin tehlikeli
olacağını söyleyerek sevgilisine bir süre gelmemesi için yalvardı. Leandros istemese de Ona verdiği sözü tuttu. Ama Heroya olan özlemi gün geçtikçe büyüyordu. Kederini, acılarını azaltmak için her akşam oturup karşı kıyıyı seyrediyordu.
Yine böyle bir akşam kulede yanan ışığı gördü. Sevgilisinin çağırdığını düşünerek kendini dalgaların arasına bırakıverdi. Oysa ışığı yakan Hero değil, iki sevgilinin gizli gizli buluştuğunu farkeden tapınak yöneticilerinden biriydi. Heroya kavuşacak olmanın heyecanı içindeki zavallı Leandros, bir yandan azgın dalgalarla boğuşuyor, bir yandan ışığı yitirmemeye çalışıyordu. Tam Üsküdar kıyılarına yaklaşmışken
ışık birden söndü. Denizin ortasında acımasız bir karanlığa gömüldü Leandros. Önce rüzgârdan söndüğünü sandığı ışığın yeniden yanmasını bekledi, oysa ışık bir daha yanmadı. Ve Leandros dev dalgaların arasında kayboldu. Heroya gelince, ertesi sabah tapınağın altındaki kayalıklarda buldular onu. Zamanla Leandrosun kaybolduğu yerde bir kayalık oluştu. işte Kız Kulesi Leandrosla Heronun anısına dikildi.
Kim bilir belki ışığı başka aşıkların yolunu aydınlatsın
diye!...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar