bugün

kız evladı olan vatandaşlarımıza tavsiyelerdir.

kızlarınızı sevin, ama cidden sevin sonra sevgisiz yetişiyorlar, ergen bebeler iki ilgi gösterip travmadan travmaya sürüklüyorlar kızlarınızı.

kısıtlamayın, dinleyin, adam yerine koyun. sizle her konuda konuşabilsin. işi gavatlığa vardırmadan tabii.

içinde ayıp, günah, sevdiklerini kırmak gibi bir korku taşısın, mezhebinize meşrebinize göre artık.

sevin. bak çok sakat.

hayır demeyi öğretin.

özgüvenli yetiştirin, kimseye ihtiyacı olmasın, her işini kendisi yapmayı bilsin. kızınızın eğilirken götünün görünmesi, öğrenciyken ampül değiştirmeye çağırdığı okul arkadaşının onu sikmesinden daha az hasarlıdır.

tekrar sevin, şefkat gösterin.

sevgisini belirtme yöntemini öpüşme koklaşma sarılma olarak değil de daha çok sözle ve birileri için bişi yapma ile ifade etmesini sağayın, fazla temas yine hüsran getirir.

aşırı kısıtlayıp aniden salmayın ya da aşırı şımartıp aniden sıkmayın. bi yerlerden düşürmeyin duygusal olarak stabil olun.

asla yapacağınızı söylediğinizi bişiyi yapmamazlık etmeyin. güven duygusunu oturtun.

en azından bir sonraki nesilde barlarda dağıtıp, bi erkekle sevişirken aniden ağlamaya başlayan arafta kızlar görmeyelim. hadi bakalım. göreyim sizi.
kız babası, erkek babası gibi ayırmadan düz söyleyeceğim:

- babalık bir yaşa kadar yapılan bir meslek değildir. ömür boyudur.

- "yemedim yedirdim,içmedim içirdim." triplerine girip yaptıklarınızı başa kakmayın.

- hiçbir şey için çocuğunuzdan daha fazlasını istemeyin.

- hatalarınızı kabul edebilmeyi otorite boşluğu addetmeyin.

- ders vermek yerine, örnek bir yaşam sürün.
- eşinizi çok sevin, çocuğunuzun yanında onu öpmekten çekinmeyin.

(bkz: babaya mektup)
davulcu ve zurnacılarında sevmeye hakkı var. bırakın kızınız kalbinin goturdugu yere gitsin.

not: ne davulcuyum ne zurnacı.
Sözlüğe el fotoğrafı atmalarına izin vermeyin.