bugün

yeni değişikliklerle getirilen serbestliğin anormal olmaması durumudur.

ya şöyle bir bakın hemen hemen herkes dershaneye gidiyor. Buna zengini de dahil fakiri de dahil. E be canım dershanede serbest kıyafet yok mu ? dershanede zenginlerle fakirler ayırt edilmiyor mu ?

onu bunu geç, üniforma dediğiniz şey sadece kızların makyaj malzemelerinden biri olan kapatıcı misalidir. Zengin-fakir ayrımını bitirmez sadece üstünü örter, bir nevi kendinizi kandırmak gibi.

Ama okuldan dışarı adım attığınızda o fark sike sike ortaya çıkacak.

Kapatamazsınız ve bu de serbestlik için bir sorun değildir.
kıyafet serbestisinin sadece türban için getirildiğini gizlemeye çalışan söz dizimidir.
önceden ev ödevi verilirdi ki,
öğrenciler sorumluluklarını bilsin diye.

önceden atatürk sevgisi öğrencilere aşılanırdı ki,
bu vatan kolay kazanılmadı anlasınlar diye.

önceden internet çıktısı istenmezdi ki,
öğrenciler okuyup yazmasını geliştirsin diye.

önceden kitaplardan çalışılırdı ki,
öğrenciler her gün taşısın tembelliğe alışmasın diye.

ya şimdi,
ödev yok haydi internete,
internet çıktısı al götür öğretmenine,
şimdi akıllı bilgisayar dağıtılacak kitap taşımayada son,
kılık kıyafette serbest...
peki soruyorum bu çocuklara ne öğretiyorsunuz siz!!!
hani disiplin!
hani özgüven!
hani sorumluluk!
hani zeki nesil!
hani çalışkanlık!

anormal olan ne biliyormusunuz,
oyunu bu insanlara verip,
çocuğum okula gitmek istemiyor, çalışmak istemiyor, işe de girmiyor, akşama kadar internetin başında! şeklinde söylenenlerdir.
anormal değil zaten tamamen sikik bir karar kimse kusura bakmasın.
el kadar çocukların psikolojisini mahvedecekler; emekli maaşlarının, memur maaşlarının, asgari ücretlerin ne mal olduğu belli bu ülkede. çocuğuna her sene yeni önlük alırken bile zorlanan ana babalar şimdi bir de o çocuklara renk renk kıyafetler mi alacaklar?! höst derler adama eşşek derler adama! sen önce ekonomiyi düzelt / sınıfsal farklılıkları yok et ondan sonra kalkıp böyle bir özgürlük* tanı. gelelim dersanelere/üniversitelere; dersane/üniversite çağındaki öğrenciler artık neyin ne olduğunu biliyor, el kadar ilkokul çocuklarından ne istiyorsunuz? bırakın onlar bu "sınıfsal farklılık" acımasızlığını şimdiden öğrenmesinler, ufuklarını karartmayın çocukların, yapmayın...
burada anormal olan; bir zorunluluk olmamasına rağmen benzer giyinen, hatta aynı tip bıyık bırakan cemaatçi, tarikatçı tiplerin bu hamleyi ''tek tipliliğe karşı çıkıyoruz'' argümanı ile yapması. vay anasını ya, neo osmalıcılar da olmasa bireycilikten falan hiç haberimiz olmayacak. allah bunları başımızdan eksik etmesin. amin.
burada düşünülmesi gereken fakir ailelerin çocuklarıdır. eskiden 2 gömlek,1 pantolon, 1 süveter ile 2 yıl giyinen çocuk, kıyafet serbestliğinden sonra eziklik hissedebilir. çünkü çocukken her şeye özenilir. her gün yeni kıyafetler giyen, iyi ayakkabılar giyen sınıf arkadaşının yanında; 5 günde 1 veya 2 farklı kıyafet çeşidi giyebilen çocukta ki hayal kırıklığını düşünebiliyor musunuz?

ikinci düşündürücü olayda okula kimin girip çıktığının belli olmamasıdır. eskiden
üniformadan kimin hangi okulda okuduğu belli olurdu. sivil kıyafetli biri içeri girerken kimlik istenir, kime geldiği sorulurdu kapıdaki nöbetçi öğrenci tarafından.şimdi herkes sivil olursa kime ne soracaksın? okula hapçısı da girer kavgacısı da.
sözde medenilerin kılık kıyafete nasıl karşı çıktıklarına hayret ediyorum. Bu olayın, Muhalefet olmak için, zengin fakir muhabbeti yapan herşeye muhalefetlerin, neden biz yapamadık düşüncesi ile kıskançlık krizlerine girmesinden kaynaklandığını düşünüyorum ve ekliyorum. okullarda kıyafet serbestliği bir devrimdir.