bugün

Şu dünyanın en dertsiz tasasız işi.

Düşünsene zaten gelen giden yok, ayda yılda bir gelen olursa memurun buyrun ne bakmıştınız diye yardımcı oluyor zaten, sen makamında şişko deri koltuğuna çok önemli bir adammışçasına gömülüp sümenle isimlikle filan oynuyorsun, hatta işe gitmene bile gerek yok, emekli olana kadar o şehre uğramasan bile kimse farketmez lan!

Gel gör ki işi çok ciddiye almışlar, fakültesi bölümü felan varmış, görevde yükselme sınavı varmış, düşünsene kütüphanecilik okuyorsun, ondan sonra 1 sene filan staj yapıyorsun binbir zahmetle, yeni mezun kütüphanecisin geceni gündüzüne katıyorsun, sınavlarını kazanıyorsun ve bravo artık kütüphane müdürüsün, artık sen de kalın çerçeveli gözlük takabilir ve kabız olmuşçasına bir yüz ifadesi takınarak kubara kubara gezebilirsin. Müdürsün çünkü! Aferin!

Hatta tayinin çıktığında yerel gazetelerde ilçemize yeni kütüphane müdürü atandı diye haber bile olabilirsin, müdürsün ellam! Bi de böyle kitap okuma oranını yüzde bilmemkaç artırıciz gibisinden alengirli laflar ettin miydi muvaffak bir devlet memurunun haklı gururunu sinende taşırsın. Cahiller bilmez!