bugün

''Ben, gizli bir hazine idim; bilinip tanınmak istedim ve bilineyim diye mahlûkâtı yarattım'' meâlindeki Küntü kenzen mahfiyyen fe-ahbebtü enu;rafe fe-halaktül- halka li-rafe; rivayeti ve bunun sağladığı fikrî açılım şudur ki; Allah (c.c) henüz tecellinin ortaya çıkmadığı, amâ (zuhursuzluk) âleminde gizli bir hazine idi, bilinmeyi istedi. Hakkı kavramaya lâyık, bu oluşumu idrâke kabiliyetli, kâmil insanı yarattı. bilinmeyi istedi. Hakkı kavramaya lâyık, bu oluşumu idrâke kabiliyetli, kâmil insanı yarattı.
Varlık-yaratılış nazariyesine göre kâinat, sevgi ve aşk neticesinde yaratılmıştır (Taayyün-i hubbî). Bütün kâinat ve insan, belli yaratılış aşamalarından geçerek bu ilâhî sevgiden payına düşen istidat ve kabiliyeti ölçüsünde, gizli hazinenin sırlarına vâkıf olmaktadır.

Elle tutulan, gözle görülen hiçbir şey yokken O (c.c.) vardı. Her şey var ama ayniyyette değil. Her şey küntü kenzen. ilim olarak, bilim olarak hazine. O ilmin, bilginin ayniyyetin ortaya çıkıp görüntülenmesi.

ilim ve bilim, âyan-sabitede (henüz görüntüde yok) iken vakit saat gelince ortaya çıkar. Meselâ elektrik için şunu söyleyebiliriz: Henüz cereyan bilinmiyor. Edison(veya tesla) diye birisi var ve bununla ilgili çalışmalar yapıyor. Efor sarfediyor. işte o bilim, yavaş yavaş âmâiyyetten yani lâ taayyünden taayyüne gelip görünmesi için yaklaşıyor. Çünkü o kulun sarfettiği efora Allah cevap veriyor.
"O, maddesini, araçlarını yapmış. Laboratuvarda deneylere girmiş. Bir yatı­rım yapmış. Bir efor sarfetmiş. Allah onun altında kalmaz. O, bir gün mutlaka bulacaktır."

Bir ayet-i kerimede Allah:
"Allah âdil-i mutlaktır 'Eleysallahû bi-ahkâmi'l hâkimîn'dir. Hiçbir zaman hakkı zayi etmez. O (c.c.), hâkimler hâkimidir."
"Allah sizin imanlarınızı, amellerinizi, dünyevî ve uhrevî çalışmalarınızı zayi etmez. Çünkü insanlık hizmetinde bulunmak da bir ameldir. " (Bakara Suresi, ayet 143) buyrulur.
Bu ayet mucibince, manevî yolda da ,dinî yolda da, dünyevî yolda da bir efor sarfetseniz Allah zayi etmez. Dinin de dünyanın da sahibi Allah'tır.

Hegel'de felsefesini oluştururken burdan yola çıkmıştır oluşturduğu geist'e(mutlak ruh, saf akıl) allah'ın yukarıda anlatılan bilinme isteğini vermiştir... bir nevi kendi tanrısını oluşturmuştur ama allah 1'dir.