bugün

kendini içindeki sapığa göre değil de sapıklık yapmadığı anlara göre değerlendirip içlenen sapıkçıktır.

yıllar yıllar önce, daha cep telefonu diye bir şeyin olabileceği bile akıllara düşmemişken sabit telefonda herkesin mutlaka yaptığı sapıklıkla ilgili bir anısı vardır.

akşam saat 10 gibi telefon çalmaya başladı. artık o saatlerde tarık tarcan'ın sunduğu çarkıfeleği mi izliyoruz yoksa evet- hayır mı takip ediyoruz bilemiyorum ama telefona annem çıkıyo. önce sessiz telefonlar geldi, sonrasında adamların demlenme katsayısına göre konuşmalar da olmaya başladı.

bir olur, iki olur, üç olur... annem oturur oturur kalkar. en son babam -ki kendisi aşırı şebek bi insan olmakla beraber sinirlendiğinde ağzından çıkan küfürler orijinallik bakımından duymaya değerdir- bir el hareketiyle anneme oturmasını işaret etti ve telefona doğru yürüdü.

sen telefonu alırsın, açarsın, dinlersin... sonra bi başlarsın ve telefon bi daha çalmaz.

tabi burda bitmedi, sabah yine telefon çaldı ve annem açtı. gayet düzgün konuşan ve kendini bilen! yetişkin insan anneme aynen şu cümleleri kurar;

"bayan ben dün akşam sizi sürekli arayan kişiyim. arkadaşlarla biraz alkol alıp eğlenmek istemiştik. alt tarafı bikaç kere daha arayıp eğlenicektik ama eşiniz gecemizi mahvetti. çok inanılmaz kaba bi insan, hiç size layık değil.ağza alınmayacak küfürler etti bize."

adama bak ya hem pişkin, hem sapık hem de savunma mekanızması mükemmel. arada anneme de asıldığı gözlerden kaçmadı tabi...

resmen suçlu çıkardı arkadaş.
- alo..
+ yavrum, fıstıkım naber?
- sen kimsin be..!
+ sana kim lazım?
- ananı bi skerm görürsün kim lazım.!
+ bi daha da aramam, kalbimi çok kırdın.
- !?