bugün

MS.800-900 civarı Etiyopyalı çobanların rastlantı eseri bulduğu ve bir keşişin bu meyveyi manastırda paylaşarak tüm ayinler boyunca uykusuz kalacakları için tanrının bir lütfu olarak nitelenmiştir.
Arap tacirlerin kahveyi yemene getirerek burada ilk kez kavurmuşlar ve oluşan yeni karışıma uyutmayan anlamında “kahwa” demişlerdir.
1300 yıllarında islamiyetin yayılışıyla beraber kahve kuzey Afrika akdeni ve asya ya yayılmıştı. Fakat Araplar kahve çekirdeklerini önceden haşladıkları için bu bitkinin başka yerde yetiştirilmemesinin sağlıyorlardı.
1517 yılında yemen valisi istanbul a geri çağrıldığında çok sevdiği kahveyi de götürecektir. Sarayda ki bu yeni içecek için kahvecibaşı atanacaktır ve bu kahveci başılar yeni bir kavurma tekniği ile bugun ku dünya kahvesi olan “türk kahvesi” ni icat ediceklerdir. Kahve sayesinde Osmanlıda sadece erkeklerin girebileceği kahvehaneler açılmış ve sohbetlere tad gelmiştir.
1615-1700 lerde Venedikli bir acir istanbul’da aşık olduğu kahveyi satmak için venediğe getiri ve sırasıyla italya Londra ve parise yayılır. Bu gelişmeyle beraber avrupada da kahvehaneler açılır. Hatta simsarların kahvehanelerde Londra borsasını kurdukları söylenir.
1690 yılında Yemen’deki moha limanından Hollandalılar kahve bitkisini kaçırır ve kahve ticareti yapan ilk millet olurlar. Amsterdam da kahve ticaret merkezi olur.
1714 yılında Hollandalılar Avrupa soylularına asil kahve ağaçlarının fidanını hediye etmeye başlarlar. Bunlardan biri olan dönemin Fransa lordu ıv. Louis e giden fidan sarayın bahçesine dikilir. Öel bir inle orda olan bir bahriyeli tarafından fidanın bir dalı alınır ve martinik adasına götürülür. Fidan o kadar dayanaıklıdır ki maruz kaldığı fırtına ve kuraklığa göğüs germiştir ve bugunkü asya pasifik arabica kahvelerinin atası olduğu sanılmaktadır.
1727 yılında Fransa ve Hollanda nın arası boulur ve birezilya dan gelen yarbay melo aralarını bulmaya çalışır. Bu sırada Fransız guyanasının karısyla ilişki yaşayan yarbay melo ayrılık vakti geldiğinde kadından bir demet alır. Ama demetin içinde kahve tohumlarıda vrdır. Bugunku breilyanın dunydakı en buyuk kahve uretıcelerınden bırı halıne getıren olay olarak bılınmektedır.
1882 de new york kahve borsası açılmıştır.
1900-1910 yıllar kahvede yenilikçi dönemin başlangıcıdır. R. W. Hilss ılk vakumlu paketi bulmuştur. Luizi Bera ilk espresso kahve makinesini icat etmiştir. Almanlar kafeinsizleştirmeyi bulmuşlardır.
1901 yılında Amerikalı bilim adamı Satori Kato çöünebilir kahveyi bulmuşur.
1908 yılında alman bir ev kadını filtre kahveyi bulmuştur.
1933 yılında Ernesto illy espresso makinasını geliştirmiştir.
1938 yılında nestle çözünebilir kahveyi geliştirmiştir.
1945 yılında Ashille Gagia pistonu bulmuştur ve buharlı makineyi tarihe gömmüştür. Bu yeni yöntemle beraber kahve üzerine kremanın çıkması sağlanmıştır.
1948 yılında italyanlar Cappuccinı sözcük dağarcığımıza yerşleştirmiştir. Adını Capuchin keşişlerinden almıştır.
1966 yılında özel kahveler amerikaya gelmiştir. Alfred peet Amerika a yeni bir kavurma anlayışı getırmıs ve peets coffee and tea yi açmıştır. Bu anlayışı jerry zev ve gordana da ögretmıstır. Bu üçlü Starbucks’ı kurarak koyu kavrulmuş kahveyi Seattle’a götürmüşlerdir.
1971 yılında starbucks Seattle daki pike place de ilk mağaısını açmıştır.

517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi istanbul’a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı. ilk olarak Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.
Kavrularak ıcmeye baslayanların yemendeki sufi tariketlılar olduğu soylenıyor.
Telvesiyle servis edilen tek kahve türk kahvesidir.