bugün

(bkz: kafa siken ateist zırvaları)
görmemek için ciddi çaba harcamak lazım.

nisa -78. nerede olursaniz olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir. onlara bir iyilik gelirse: “bu allah’tandır” derler, bir kötülüğe uğrarlarsa “bu, senin tarafındandır” derler. de ki: “hepsi allah’tandır”. bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?

nisa-79. sana ne iyilik gelirse allah’tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. seni insanlara peygamber gönderdik, şahid olarak allah yeter.

bundan daha büyük bir çelişki olur mu ? önce iyilik ve kötülüklerin sahibi allah'tır, sonra kötülük kendilerindendir diyor. bu sadece basit bir örneği.
büyük bir tutarsızlıklardan biri de şudur:

--spoiler--
allah'tan başkasına tapanlara sövülmeli midir?

en’âm 108:
allah'tan başkasına tapanlara (yed'ûne) sövmeyin, aksi halde ilimleri olmadan,
haddi aşarak allah'a söverler. işte böyle bütün ümmetlere amellerini süsledik.
sonra dönüşleri rab'lerinedir. o zaman, yapmış oldukları şeyleri, onlara haber
verecek.

cuma 5:
tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap
taşıyan eşeğin durumu gibidir. allah’ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne
kötüdür! allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

bakara 65:
şüphesiz siz, içinizden cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. biz onlara,
“aşağılık maymunlar olun” demiştik.

bakara 171:
ve o kâfirlerin (keferû) durumu, haykırması sebebiyle bağırıp çağırmadan başka
bir şey işitmeyen (anlamayan) kimsenin durumu gibidir. (onlar) sağır, dilsiz ve
kördürler. bu yüzden onlar akıl edemezler (idrak edemezler).

a’râf 176:
ve şâyet dileseydik onu, onunla (âyetlerimizle) elbette yükseltirdik. ve fakat o
dünyaya meyletti ve hevasına (nefsinin afetlerine) tâbî oldu. artık onun hali,
köpeğin hali gibidir ki; onunla ilgilensen de solur, onu terketsen de (kendi haline
bıraksan da) solur. âyetlerimizi yalanlayan kavmin hali işte böyledir. artık bu
kısası anlat, böylece onlar tefekkür ederler.

a’râf 179:
ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık).
onların kalpleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. onların gözleri vardır,
onunla görmezler. onların kulakları vardır, onunla işitmezler. onlar hayvanlar
gibidir. hatta daha çok dalâlettedirler. işte onlar, onlar gâfillerdir.

furkân 44:
yoksa onların çoğunun, işittiğini veya (böylece) akıl ettiğini mi sanıyorsun?
onlar sadece hayvanlar gibidir. hayır, onlar sebîlden (yoldan) daha çok
sapanlardır.

tevbe 28:
ey âmenû olanlar (allah'a ulaşmayı dileyenler)! müşrikler sadece bir necistir
(pisliktir). artık bu yıldan sonra mescid-i haram'a yaklaşmasınlar. ve eğer
yoksulluktan korkarsanız, allah şâyet dilerse (kendi) fazlından sizi yakında
zenginleştirecektir. muhakkak ki allah; alîm'dir, hakîm'dir.

mâide 60:
de ki; "bundan daha şerli olup, allah'ın katında kesinleşmiş olan cezayı,
size haber vereyim mi? onlar, allah'ın lanetlediği ve gadap duyduğu ve
onlardan maymunlar, domuzlar yaptığı ve tâguta kul ettiği kimselerdir.
işte onlar, mekânı en kötü olanlar ve sevvâ edilmiş yoldan en çok sapanlardır.

en’âm suresi 108. ayette “allah'tan başkasına tapanlara sövülmemesi”
müminlere emrediliyor. ama (cebrail vasıtasıyla da olsa) pek çok ayette
inanmayanlara sövülüyor, hakaret ediyor. bu bir çelişkidir.

--spoiler--
bakara 62.Şüphesiz iman edenlerle, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiilerden kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller (iyi işler) işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de.
müslümanlar sayılmamış demek ki onlar korksunlar.
NiSA 79. Sana gelen iyilik Allahtandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter.
[Zümer 62, Mümin 62]Her şeyin yaratıcısı Allahtır.
Müfessirlerin şahı imam-ı Kadı Beydavi hazretleri bu âyet-i kerimeyi şöyle açıklıyor:
(Hayrı, şerri, imanı, küfrü ve her şeyi yaratan ancak Allahü teâlâdır. Her şey Onun tasarrufu altındadır.)
[Saffat 96]
Sizi de, işlerinizi de yaratan Allahtır.
--spoiler--
yok efendim böyle bir şey birtakım insanların bok atması.
--spoiler--
anlatılmak istenen şeyler bu kadar netken hala çeviri bu bik bik bik diyen insanları bize gösteren başlık. bu insanlar bu kitapta güneşin balçığa battığını yazdığını, güneşin battığı bi yer olduğunu falan da görmezden gelirler.
insan eli ile yazılmasından kaynaklı ve her insan eserinde görülebilecek çelişkilerdir.
arapça öğrenip kuran'ı okuyan goethe şunları der;

"Kur'an'ın üslûbu, muhtevasına ve gayesine uygun bir şekilde, kat'i, yüce, haşyet verici ve hakikaten muhteşemdir!"

"Kur'an'ın içinde pek çok tekrarlar vardır. Onu okuduğumuz zaman, bu tekrarlar bizi usandıracak sanılıyor. Fakat biraz sonra bu kitap bizi kendisine çekiyor. Bizi hayranlığa ve sonunda büyük saygıya götürür. Bu kitap bir millet için gönderilmiş olmakla birlikte son derece pratik olduğundan ebediyyen te'sirini kaybetmiyecek ve diğer milletleri etrafına toplayacaktır."

"islâm, yaşıma uygun düşen bir şiir ilham ediyor bana: Allah'ın sırrına varılmaz iradesine teslimiyet, dünyanın bir karar üzere durmayan yaşayışı karşısında rindane bir tavır, iki dünya arasında yalpalayan bir sevgi, saflaşan ve bir mecazda ifadesini bulan gerçek.."

kaynağı goethe'nin kitapları, şahidi tüm dünyadır bu sözlerin.
tarık suresi 7.ayet: O sıvı (sperm) bel arkasından gelir."

Halbuki bilimsel olarak testislerden geldiği kanıtlandı.
din kitaplarının bence en büyük tutarsızlıkları var olmaları. gerisi sadece hikayedir.
tabi ki yoktur.
insanların alışkanlık ve yönlendirmeler sebebiyle anlayamadıkları konular olabilir.
zamanla anlaşılmak üzere yazılmış olan kısımlar da olabilir.
bu kısımları anlayamadım diye düşünerek okumaya ve insanlık için dünya hayatını kolaylaştırmak için çaba harcamaya devam etmek lazımdır.
olduğuna dair pek çok örnekler veriliyor, tutarsızlık aramak için bile okunması iyidir.
çünkü eminim ki okudukça, onların tutarsızlık olmadığına dair kanıtları kendileri bulacak, okuyanlar.
okunmalı ve kendi içinde cesurca sorgulanmalıdır. allah akıl vermiş, sonuna kadar kullanmalıdır.
bu yolla edinilecek inanç sarsılmaz bir inanç olur.
yalnız tutarsızlık var diye kesin yargıya varmadan açık bir kapı bırakılmalıdır.
çünkü malum kuran ı kerim allah sözüdür.
ateistlerin daha çok kuran okuduğunu gösteren şeylerdir.
KURAN – BiLiM
1. Sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır.- Sperm testislerde
oluşur.
2. Birbiriyle karışmayan denizler vardır. – Deniz suları daima karışır.
3. Dağlar sabittir. – Dağlar sabit olmayıp değişkendir.
4. Gök 7 katlıdır. – Atmosfer 7 katmanlı değildir.
5. Her canlı çift -erkekli, dişili- yaratılmıştır. – Bölünerek çoğalan bakteriler
cinsiyetsizdir.
6. Güneş her akşam kara bir balçığa batar. – Gece ve gündüz dünyanın
dönmesiyle oluşur.
7. Dünya 4 günde, gök 2 günde yaratılmıştır. – Dünya 4,5 milyar,
evren de 13,5 milyar yaşındadır
8. Yıldızlar şeytan için atış tanesidir. – Yıldızlar güneşimiz gibi birer
gökcismidir.
9. Gök yere düşmemesi için tutulur. – Atmosfer ile uzay “ayrı”dır ve
tutulmaya ihtiyaçları yoktur.
10. Cinler ateşten yaratılmıştır. – Ateş bir madde değil, kimyasal
bir tepkimedir.
11. Kalp, düşünme ve idrak için kullanılır. – Kalp sadece kan pompalar.

alıntıdır.
tutarsızlık denilen şeylerin cevapları tafsilatıyla çeşitli kaynaklarda mevcuttur.

edit: üst entry noktayı koymuş aslında *
Kime ve neye göre olduğu muamma olan tutarsızlıklar dizinidir.

Bilime ve bazı kisilere göre mantıklı gelebilir fakat insanların kutsal kitaplarına güvenleri herzaman sonsuz ve daimi olmuştur.
1- Tarık Suresi 7. ayet:
(Bu su- meni) Bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkar.
Tıp, testislerden diyor.
2- Cennetin genişliği göklerle yer kadar mı?

Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. (Âli imran Suresi-133)
Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre, dünya da uzayda diğer gök cisimlerinden bir olduğuna göre “gök ile yer kadar” demek anlamsız bir ifadedir. Hatta bu ifadeden yerin altta, uzayın ise üstte algılandığı anlaşılmaktadır.
3- Dünyanın 4 günde, göklerin ise 2 günde yaratılmış olması: (Füssilet/11-12)

9. De ki: “Siz gerçekten yeri iki günde yaratanı inkar edip duracak mısınız? Birde O’na eşler mi koşuyorsunuz? O, bütün alemlerin Rabbidir.
10. Hem ona üstünden ağır baskılar (dağlar) yaptı, onda bereketler meydana getirdi ve onda azıklarını dört gün içinde araştıranlar için bir düzeyde takdir buyurdu.
11. Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: “ikiniz de ister istemez gelin!” dedi. ikisi de: “isteye isteye geldik.” dediler.
12. Böylece onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu ve her gökte (bulunan meleklere) işlerine ait emrini vahyetti. Dünya gökyüzünü kandillerle donattık ve koruduk, işte bu, hep o çok güçlü ve herşeyi bilenin takdiridir.

11- Her canlının çift yaratıldığı:
Zariyat-49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
Her canlı çift değildir. Bakteriler, virüsler bölünerek çoğalırlar.

15- Hayvanların 8 çift olması:
Zümer-6. Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini varetmiştir; sizin için hayvanlardan sekiz çift meydana getirmiştir; sizi annelerinizin karınlarında üç türlü karanlık içinde, yaratılıştan yaratılışa geçirerek yaratmıştır; işte bu Rabbiniz olan Allah’tır. Hükümranlık O’nundur, O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl olur da O’nu bırakıp başkasına yönelirsiniz?
Sekiz çift hayvan az değil mi? Hangileri acaba? At, eşek, deve, koyun, keçi, öküz-inek, tavuk-horoz, hindi, ördek, tavşan, kuş, balık, kedi, köpek, balarısı…
Aşağıdaki ayetlerde açıklanıyor hangileri olduğu:
Enam-143. Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. (…)
Enam-144. Deveden bir çift sığırdan da. (…)

20- Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği:
Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Rahman-22′de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse bile mercan hiç yetişmez.

alıntıdır.
elinde bir kere bile tutmayanların dilinde ki tutarsızlıklardır.
allah niçin en güzel kuran-ı yazdırdı. incil'de daha çaylakmıydı ya da tevrat'da. aklım almıyor bunu.
normal olan ayetlerdir.
allah akıl ı yaratır akıl ile ilim oluşur ilim sonucu icatlar ve buluşlar oluşur.

şakirt mode off.
meteorların melekler tarafından gaybdan bilgi çalmaya çalışan cinlere fırlatılan eteş parçaları olduğu iddiası. *
güneşin balçık içinde batması yecüc ve mecücden dertli kavme güneşten korunmaları için bir siper verilmemesi (neresi ise artık) iki dağın arasına yapılmış kıyamate kadar dayanacak set nerdeyse o da belli değil...
Sema ve arzin anlamini bilmeyen ancuk agizlinin kanitlayamayacagi tutarsizlik. Evrenin sonunu goruyon mu y.rram?