bugün
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı15
- sabah başlayan baş ağrısı8
- anın görüntüsü29
- sari renkli seker14
- victor osimhen9
- jose mourinho21
- bik bik'in mutfağına konuk olmak15
- mert hakan yandaş12
- sudekiray14
- eve çağıran erko24
- bimde çalışanda akıl var mı17
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı109
- fenerbahçe taraftarı31
- ismail kartal9
- the crying one9
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı13
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
sınıflı toplumlarda görülen, bir baskın sınıfın diğer sınıflara kendi kültürlerini uzlaşma yolu ile dayattığı üstünlük biçimi. genel olarak bu haliyle kullanımı gramsci'nin yazılarında görülebilir, o nedenle kültürel hegemonya kuramını oluşturanın gramsci olduğunu söylebiliriz.( elbette gramsci'de marks'ın, lenin'in etkileri yüksek düzeydedir)
egemen üretim biçimi olan kapitalizm, emperyalizm aşamasına girdiği andan itibaren çelişkilerinin bu sistemi yıkacağını savunmaya başlamıştı sosyalistler. nitekim ekim devrimi bunu gerçekleştirmiş gibi gözüküyordu. ekim devriminin batıya yayılamayıp bir dünya devrimine dönüşememesi kapitalist ilişkilerin daha üst düzeyde olduğu batılı kuramcılara sorgulamaya itmişti. bu sorunun cevabı daha önce çok fazla önemsenmeyen üstyapı kavramı olan kültürde. kültür her zaman dikkat çekici bir konuydu fakat üzerinde fazla durulmaması dikkat kaçmasına neden oluyordu. işte gramsci marksizme yeni bir açılım sundu: kültürel hegemonya.
var olan kapitalist emperyalist sistemin kapital sahipleri üretim araçlarına sahip olduğu gibi kendi kültürel yapılarını toplumun/ulusların genel istekleri haline getirebiliyordu. meta fetişizmi gibi dikkat çeken konular bu sistemin tüketim fazlası çılgınlığa yol açtığı bir diğer görüş olmakla beraber, sistemin efendilerinin "sürekli üretim için tüketim" felsefeleri toplumun tümüne uzlaşma mantığı ile yayar. buna kısaca kültürel hegemonya denilebilir.
o halde kültürel hegemonya toplumun tamamına nüfuz etmesi ile beklenen bir devrim yok edilebilir miydi? kuşkusuz, evet. sosyal reformlar, hayat koşullarının iyileştirilmesi, tüketimin pompalanması kültürel hegemonyayı desteklediği gibi ekonomik altyapıyı da geliştirir. yani bununla başa çıkmanın tek çözümü gene kendisinde yatar. baskın sınıfın yerine geçecek olan sınıf toplumun tamamına kendi kültürel, siyasal, sosyal, ahlakını yerleştirerek bu hegemonyayı, üstünlük, kırabilir. mevzileri tek tek ele geçiren mevzi ve siper savaşına benzeyen bu sistem gramsci ve türevlerinde önemli noktalara değinir.
üstyapının öneminin artması ve ona yapılan atıfların artması kuşkusuz yaratıcı marksizme yeni mevziler, açılımlar kazandırmıştır. fakat altyapıdan koparak giderek işin üstyapı kısmını önplana çıkarmak kitleleri yanlış tarafa çevirmekle eşdeğerdir ve yanlıştır. fakat tüm buna karşılık kültürel hegemonya reddilemez bir teoridir.
egemen üretim biçimi olan kapitalizm, emperyalizm aşamasına girdiği andan itibaren çelişkilerinin bu sistemi yıkacağını savunmaya başlamıştı sosyalistler. nitekim ekim devrimi bunu gerçekleştirmiş gibi gözüküyordu. ekim devriminin batıya yayılamayıp bir dünya devrimine dönüşememesi kapitalist ilişkilerin daha üst düzeyde olduğu batılı kuramcılara sorgulamaya itmişti. bu sorunun cevabı daha önce çok fazla önemsenmeyen üstyapı kavramı olan kültürde. kültür her zaman dikkat çekici bir konuydu fakat üzerinde fazla durulmaması dikkat kaçmasına neden oluyordu. işte gramsci marksizme yeni bir açılım sundu: kültürel hegemonya.
var olan kapitalist emperyalist sistemin kapital sahipleri üretim araçlarına sahip olduğu gibi kendi kültürel yapılarını toplumun/ulusların genel istekleri haline getirebiliyordu. meta fetişizmi gibi dikkat çeken konular bu sistemin tüketim fazlası çılgınlığa yol açtığı bir diğer görüş olmakla beraber, sistemin efendilerinin "sürekli üretim için tüketim" felsefeleri toplumun tümüne uzlaşma mantığı ile yayar. buna kısaca kültürel hegemonya denilebilir.
o halde kültürel hegemonya toplumun tamamına nüfuz etmesi ile beklenen bir devrim yok edilebilir miydi? kuşkusuz, evet. sosyal reformlar, hayat koşullarının iyileştirilmesi, tüketimin pompalanması kültürel hegemonyayı desteklediği gibi ekonomik altyapıyı da geliştirir. yani bununla başa çıkmanın tek çözümü gene kendisinde yatar. baskın sınıfın yerine geçecek olan sınıf toplumun tamamına kendi kültürel, siyasal, sosyal, ahlakını yerleştirerek bu hegemonyayı, üstünlük, kırabilir. mevzileri tek tek ele geçiren mevzi ve siper savaşına benzeyen bu sistem gramsci ve türevlerinde önemli noktalara değinir.
üstyapının öneminin artması ve ona yapılan atıfların artması kuşkusuz yaratıcı marksizme yeni mevziler, açılımlar kazandırmıştır. fakat altyapıdan koparak giderek işin üstyapı kısmını önplana çıkarmak kitleleri yanlış tarafa çevirmekle eşdeğerdir ve yanlıştır. fakat tüm buna karşılık kültürel hegemonya reddilemez bir teoridir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar