bugün

çocukluğumun iki oyunundan biri.*

diğeri için;

(bkz: gelincik çiçeğinden gelin yapmak)
eksik dişlerle dolu ağzın kulaklara vardığı bir fotoğraf geliyor gözümün önüne. beyaz çoraplar dize kadar çekilmiş, koşturup düşmekten bitap olmuş dizler kabuk içinde ve kulaklarda kıpkırmızı kirazlar... belki üstünden yıllar geçmiştir unutulmaya yüz tutmuştur o an; ama yine de her bakıldığında gülümsemekten alamayız kendimizi. çocukluğun en samimi davranışlarından birini gözardı edemez yüreğimiz.
genellikle cimcime ya da bızdık payesini almış şirin kızcağızlarımızın ardından da "oooh yandan oooh" diyerek göbek atarak pekiştirdikleri hareketler bütünü.kulağına astın kirazı lafım yok şirin şey,ama sinir bozmak için göbek atmayı nerden ekledin buna,göbek atmayla nasıl bağdaştırdın bunu küçük şeytan seni?
en son yenilen kirazlar bunlar olur genelde.
küçükken yapılan şeydir. genelde pikniklerde vs. yapılır.*
kiraz mevsiminin başlamasıyla yine in olan aktivite..
en iyi, en kırmızı olanlar özenle seçilip kulağa takılır. sonra dayanılmaz ve onlarda yenir.çocuklukta yapılan, zevk alınan şey.
çocuklukta küçük şeylerden mutlu olmanın nostaljik örneği..
birbirine bakan küçük çocukların gülen gözlerindeki mutluluğun kaynağı meyve *
yaratıcı türk filminde devamı kızın koşarak ağaçtan ağaca sevgilisini kovalaması,beraber lunaparka gitmek atlıkarıncaya bebeleri zorla indirerek binmek * *jenerikte aşk müziği vs.biçiminde olabilir
genelde küçük kızların yaptığı gereksiz hareketlerden biri
yokluk devrinde yemede yanında yat atasözünün irdelenmesidir efenim...
çocukken beraberinde deli deli kulakları küpeli şarkısını söyleyerek yapılan eylem türü
çocukken çok yapılan,büyüyünce unutulan eğlencelerden biri. 2'li, 3'lü kirazların saplarını kulağın çevresinden geçirerek doğal bir küpe elde etmek ve sonra da dayanamayıp birer ikişer mideye indirmek kirazları.