bugün

Orta Amerika ülkesi Kosta Rika'da, nasıl meydana geldiği hala net olarak belirlenememiş 300'ü aşkın taş küre (taş top) bulunuyor. 1930 yılı civarlarında Kosta Rika ülkesinde araziyi değerlendirmek ve tarım imalatına açmak için temizleme işi devlet tarafından, işçilere görev olarak verildi. iş için toplanan işçiler, belirlenen alan içerisinde dinamitler ve testereler aracılığı ile ağaçları keserken bu toplarla karşılaştılar. Bir tenis topu şeklinde olan, çapları birkaç cm ile 2.13 m arasında değişen, 16 ton ağırlığına kadar erişebilen dev taşları buldular. Bu taşlar oldukça nizami bir şekilde yuvarlatılmış, üzerinde simgeler ve resimlerin bulunduğu taşlar idi.
Güney kosta rika'nın pasifik kıyısı yakınında palmur sur ve palmar norte şehirlerinin civarındaki diquis bölgesinde bulunmaktadır. Çoğu granite benzer sert, volkanik bir kaya türü olan granodioritten yapılmıştır.

Küreler yaygın olarak soyu tükenmiş Diquís kültürüne atfedilir ve bazen Diquís Küreleri olarak anılır. Isthmo-Kolombiya bölgesinin en iyi bilinen taş heykelleridir. Şeflerin evlerine yaklaşım doğrultusunda yerleştirildikleri düşünülmektedir ancak bunların önemi belirsizliğini korumaktadır. Taşların ilginç yanı ise hepsi belli bir mesafe aralık ile dizilmişlerdi. Bu taşların neden, niye, kim tarafından dizildiği ise günümüzde dahi anlaşılamadı. Taşları incelemek için gelen arkeoloji ekipleri yaptıkları incelemeler sonucunda taşların doğal yollarla bu şekillere gelemeyeceği konusunda karar kıldılar. Çünkü taşlar oldukça estetik bir yapıya sahipti. Bazı araştırmacı gruplar bu konu ile ilgili fikirlerini açıklarken, zamanında o topraklarda yaşayan insanların güneş sistemini anlamak için bir benzeri yapısını çıkartmaya çalıştılar deseler de bu teori oldukça havada kaldı. 1948 yılında peabody müzesinden Dr Samuel Lothrop ve eşi, bu küreleri yerinde inceleyerek 1963 yılında hazırladığı raporu yayınladı.

Taşların bir kısmı farklı yerlere taşınmış sadece 6 tanesi yer değiştirmeden kalmıştır. Bazıları ulusal müzelerde sergilenmektedir. Hatta birkaçı da başkent San Jose'nin parklarında, bahçelerinde yer alır. Yapılan araştırmalar taş topların bir kült simge, mezarları gösteren işaretler veya bir çeşit takvimle ilgili olabileceği yorumlarını getirdi. En güncel inceleme ise 1990-1995 yılları arasında Kosta Rika ulusal müzesi tarafından yapılmıştır. Kürelerin doğal mı, insan yapımı mı olduğu tartışılan bir konudur. Bazı jeologlar taşların doğal yollarla oluştuğunu açıklamışlardır. Onlara göre bir volkan gökyüzüne magma fışkırtmış; bu magma sıcak, külle dolu bir vadiye akmış ve daha sonra damlaları zamanla soğuyarak küreleri oluşturmuştur. Diğer bir yorum ise granit bloklarının çok hızlı akan bir şelalenin altında insan yapımı bir çukura yerleştirilerek sürekli akan suyun etkisiyle neredeyse mükemmel şekilde bir küre şekli almış olabileceği yönündedir. Arkeologlara göre küreler iki ayrı toplumun yaşadığı iki ayrı dönemde yapılmıştır. Uzaydan ya da Atlantislilerden yardım gelmiş olduğu ihtimalini bir kenara koyarsak, en benzersiz kuram, küreleri çok gelişmiş tarih öncesi bir uygarlığın yaptığı ve dünya çapındaki bir enerji üretim ağının anteni olarak kullandığı şeklindedir. Ancak somut bir kanıt olmadığı için böyle bir kuram temelsizdir. Uzaylıların ve Atlantislilerin yardımı gibi. Taş topların ilk bulundukları yerden kaldırılmış olmaları nedeniyle, niçin yapıldıkları henüz bilinmemektedir. 1997 yılında tüm dünyada kutsal yerleri korumak için Landmarks Foundation kuruldu. 2011'de çeşitli hükümet kuruluşlarının desteği ile Landmarks Foundation ve Kosta Rika ulusal müzesi ekipleri, kürelerin çoğunu San Jose'deki eski evleri olan sıradağlara taşıdılar. Küreler ilk bulundukları yer olan Siquis Deltası'nda muhafaza edilebilecekleri ve sergilenebilecekleri bir kültür merkezi yapılıncaya kadar koruma altına alınmıştır.
görsel