bugün

bir garip davranış. kornaya basa basa gecenin bu saatinde ortalığı ayağa kaldıranlara sorarsan bu hareketleri vatan kurtarmakla eşdeğerdir. ama bana sorarsan lüzumsuzluğun önde gidenidir.

nedir, kime ne faydası vardır bilmiyorum. ha ben bunları yazıyorum şimdi ve onlar vatansever olurken ben duyarsız vatandaş oluyorum. varsın olsun. kornayla vatan kurtarılıyorsa kolay gelsin. ama bu gürültünün verdiği rahatsızlık da düşünülsün bikaç saniye; akan kanın sebebinin o kornasına basılan arabaların yakıtı olduğu da...
bugünden itibaren, alem fm de nihat sirdar'ın öncülüğünü yaptığı kampanya.
sabah saat 8'30 da kornalara basılarak, olmadı 4 lüleri yakarak katılabilirsiniz.

teröre karşı bu türden protestoları ( ışıkları söndürerek, bayrak asarak vs)komik, zavallıca bularak alay edenler olduğu gibi, destekleyenler, tepkilerini yasal yollardan gösterebilme olanağı bulduğu için olumlu bulanlar da var.

sivil toplum örgütlerinin olmadığı, ya da etkisiz olduğu ya da tarikatları sivil tolum örgütü olarak kabul eden yurdumda bu türden protestoların, halkın tepkisini gösterebilmesi için gerekli subaplar olarak görüyorum ben.

özellikle ayın yasağının konduğu bugünlerde, konuşma, meydanlara çıkama, eee millet ne yapsın peki?
kimseye zararı olmayan, dayanışma ruhunu yansıtan, ulusun empatik yaklaşımı olarak görülebilir.

şiddet içermeyen bir eylemdir sonuçta.
tepkilerin mecrasından şaşması, kontrol dışına çıkarak tüm yurda dağılan etnik bir çatşma yaratması riski vardır. buna karşı herkesin dikkatli olması gerekir. asıl eleştirilmesi gereken o türden eylemler ve söylemlerdir.
maç sevinci gibi yaptılar. tiksindim.
evet eğitimli düzgün sivil insanlar böyle protesto eder. dağa çıkıp masum insanları vurmaz. sağda solda yasadışı işler yapmaz. mevzu ses duyurmaktır. kornanında sesi güzel çıkar.
gürültü kirliliğidir. ama ben mesajımı vermek istiyorum diyenler asarlar bayraklarını araçlarına. ben nasıl evime asıyorsam bayrağımı. teröre tepkimi böyle gösteriyorum. elimde şimdilik sadece bu geliyor. vatandaşlık görevimi yaptım, oyumu verdim. hatta o acı günde bile refaranduma gittim.
benim büyüdüğüm yerlerde sünnet olur, arabalar düt düt diye geçer, maç kazanılır gene aynı. hatta yetmez bir de magandalar silaha dadanır.üzüntüyü belirtmenin bin türlü yolu var. sevinirken aynı, üzülürken aynı. ben buna şaşkınım.
terörist olmayan kimselerin ne suçu var denilesi durumdur. teröristler dağların arkasında fındık fıstık yiyerek sakin,sessiz bir hayat sürmektedirler. burdaki insanların kornaya asılması, etraftaki insanların korna sesinden tiksinmesi dağdaki teröristleri yediği boktan vazgeçirmeyecektir ve onlar bu bokları yerken ses çıkarmayan insanları da! yapılan eylemlerin akıllıca bir amacı olmalıdır. arabayı siyaha boyamak, kornaya asılmak, oturduğu yerden kalkmamak terörü önlemez. amacın ne olduğuna tam olarak karar vermeli, bütün olasııkları gözden geçirip; akıllıca bir protesto yapılması gerekmektedir.
fazla anlamsız geliyor bana. elbette birşeyler yapılmalı ama kornaya basmak... pek anlam veremedim ben. fiziksel olarak birşeyler yapılmalı derim hep de bu kornaya basmak olmamalı.

gezi parkında aramıza sızan orospu çocukları yüzünden adımız vatan hainine kadar çıktı biliyorsunuz. tabi o orospu çocuklarının peşinden giden andavallar yüzünden de oldu bu. neyse. diyeceğim o ki ne yaptığını bilmeyen bir milletiz genel olarak. nerede efendi gibi durup nerede azacağımızı bilmiyoruz.