bugün

malesef olaya reel yaklaşılınca kalp ne kadar aksi için çırpınsa da beynin kabul ettiği gerçektir. ilk defa 1804te isyan eden sırbistanlı kara yogi den bugüne isyan edip bağımsızlık isteyip bağımsızlığını alamamış bir millet yoktur. ve bugün yılanın başı küçükken onu ezmek yerine sütle besleyen bir hükümet ve onu da yüzde 50 oyla besleyen bir halkın mevcudiyeti durumu hepten karamsar bir pkk bayrağıyla sarıyor o bayrağı apo nun rahat yatağına nevresim olarak seriyor. bu nasıl bir çelişkidir ki siz hem bir şeyi kesin bir dille istemeyeceksiniz hemde o istemediğiniz şeye hiç durmadan sen ne istiyorsun diye soracaksınız yani şöyleolması gereken nedir basit bir diyalogla anlatalım:

+sen ne istiyorsun
-özerklik, toprak
+bu vatanı ben kazanmadım ve parayla da alınmadı şehit kanlarıyla alındı ve bugüne kadar korundu bunun bedeli budur * bir daha bana böyle bir istekle gelmenin bireysel cezası bölücülükten 10 yıl hapistir. tek karış vatan toprağının bile vatandan ayrılması teklif dahi edilemez bu konuşma burda bitmiştir.

evet olması gereken budur bakınız anayasamızda istiklal marşının değiştirilmesi teklif dahi edilemez diyor ama bu konuda isteyen istediğini söylüyor rica ederim bu konuda değiştirelemez teklif dahi edilemez bir madde ondan daha mı az önemlidir? neyse birde bugünkü çözüm süreci zırlavalıklarıyla yapılmak isteneni aynı kalıpla bir sunalım:

+sen ne istiyorsun
-özerklik, toprak
+olmaz

+demin ne istiyordun sen?
-özerklik, toprak
-olmaz

+sen bir şey mi istiyordun
-özerklik toprak
+olmaz

+sen özerklik ve toprak mı istiyorsun
-evet
+hmmm olmaz

+ne kadar toprak istiyorsun
-bor madenlerinin en yoğun olduğu bölgeyi doğu anadoluyu
+ olmaz

+aslında özerklik güzel şey be
-evet
+ama olmaz

+tamam ulan al senin olsun

bakınız bugün işleyen süreç tam olarak budur sindire sindire topluma kabul ettiriliyor bunun başka bir açıklaması yok çünkü biliyorlar aniden böyle bir karar verilirse kan gövdeyi götürecek biliyorlar allaha şükür bu milletin daha o kadar düşmediğini bu yüzden ikinci diyalogda olduğu gibi yavaş yavaş kafamıza sokuluyor izin vermeyin allah aşkına izin vermeyin oyuna gelmeyin. bir devletin en önemli tanımı şudur: ''gücünü toprakları üzerindeki her bir eve kadar ulaştırabilen ve almış olduğu bir kararı cebren yaptırma özelliği ve serbestliği bulunan varlığını tehdit eden her türlü tehlikeyi her türlü yolla yok etme hakkı bulunan halkın temsilcisi niteliğindeki oluşumdur''yani demek istiyor ki varlığını birliğini bir şeyler tehdit ediyorsa ona istediğini yapabilir. vay efendim demokrasiymiş şöyleymiş böyleymiş bırakın bu zırvalıkları günümüzde demokrasi dahil her türlü yönetim biçimi ve ideoloji ancak güçlüye hizmet eden bir araçtan başka bir şey değildir. sen demokrasiyle halkın güçlü olduğunu zannedersin ama bak devletin en önemli konuları halka sorulmuyor! halkın çoğunluğu avrupa birliğine girmek istemezken 60 yıl olmuş daha birde halka soralım diyen yok... en önemlisi de siz her zaman için sizin önünüze konulanı lider seçersiniz eğer önünüze konulmadan yükselişe geçen birisi varsa onun fişini çekelerler bir siyaset kanunudur bu (bkz: muhsin yazıcıoğlu) neyse konu çok farklı yerlere gitti zaten buraya kadar da kimse okumayacaktır en azından klavye alıştırması olur benim içinde acaba başlığı yan sıradaki kızın bugün giydiği tayt olarak değiştirsem mi? neyse doğru olan hedefe yanlış yoldan ulaşılmaz.
akpkk iktarı ülkenin başından gitmediği sürece her gün hain emellerine bir adım daha yaklaşmaktadırlar. bu ihanetten kurtulmanın tek yolu mhpdir.
Atatürk, Dersim Olayı ve Kürtlük meselesini nasıl bir zihniyetle bir araya getirilinebilmiş bilemiyorum. Atatürk Katliam yapmamıştır. Ulus- devletleşme sürecinde doğal kabulen bir isyanı bastırmıştır. Çünkü kimlik inşası yapılmaktadır ve farklı etnik köken veya dini etnisitesi farklı olan toplulukların bir şekilde bir türklük kimliği potasında birleştirilmesi gerekmektedir.
istediklerini topragin altinda verecegiz.
korkmaya gerek yok.
hedef 2023 kahin olmaya gerek yok.
bu ülke bölünür hepimiz aval aval bakarız. bakmayıp da ne yapacağız yapıştıracakmıyız.
arbutus üstad her şeyi açıklamış ama bir iki satırda biz karalayalım.
kürtlerin hedefi ilerleyen yıllarda nüfus çoğunluğunu ele geçirip, kullanmayı çok iyi bildikleri, ''barış''!! ve ''demugrasi''!! sayesinde türkiye yi ele geçirip, türkleri boğazın serin sularına dökmektir.