bugün

karmakarışık duygular içersinde, birden ne yapacağını bilememeye sebep olan, röntgenci komşu sendromudur, eğer pencereler birbirine yakın ise ve komşunuz, onun sizi dikizlediğinin farkına vardığınızın farkında değilse * olayın rengi iyice değişir, olayın bundan sonraki kısmı, tamamen sizin istediğiniz gibi ilerler ve tabi komşunun nasıl biri olduğu da, bu noktada belirleyici bir etkendir, yaşlı bir teyze veya şişko ve kıllı bir amcaysa, gider perdeyi çekersiniz ama güzel bir hatunsa, o an durumu şenlendirecek parlak fikirler düşünmeye başlarsınız.
bu faredişten sonra komşusuna öpücük atmamıza gereken durum. o utanmıyorsa, biz utandıralım.
yanliz semtine gore degisir.. ortam senlensin derken husnu senlendirici den zurna taksimi gecilirse olay gobek atmaya kadar ilerlerken entrynin de bir hayli kendini salmasindan dolayi sonu gelmistir..
(bkz: ne bakıyorsunuz ulan)
(bkz: yanıyorsun fuat abi)
1 aydır fark etmenin nirvanasına ulaştığım durum.

adamı şikayet etsem kanıtla diyecek. neyse hiç uğraşılmaz.