bugün

oran konusunda bir fikrim yok ancak şöyle bir durum var;
sosyalizm ya da komünizm tamamen idealizme bağlı, idealist insanların işidir. insan hakları, ezilenlerin yanında olma, eşitsizliğe ve haksızlıklara karşı savaşmak, adaletsizliklere karşı olma esasına dayanan ve herkesin eşit olacağı bir dünya düşleyenlerin ideolojik duruşu olan bu görüş lise ve üni sonrasında bazı fireler vermektedir. bunun sebeplerinden en büyüğü de emperyalist sistemin aile ve mahalle baskıları ile su yüzüne çıkmasıyla "iş,aş, evlilik, çocuk" ve benzeri dayatmalar sonucunda davalardan feragat etmelerine yol açar. bu ideolojik yapıya sahip kişiler genelde kafaları vasatın üzerinde çalışan ancak öğretilerin getirileri gereği davaları haricinde biraz daha tembel olmaları, tek gerçeğin devrim olgusu üzerine kurulması ve geriye kalan her şeyin daha az önemli olması ya da tamamen öenmsiz olması mantığı ile hareket ederler. ama az önce bahsettiğimiz "iş, aş, evlilik, çocuk" girdabına girince bazıları -malasef- daha çok yaşam kavgasına girmek zorunda kalıyorlar. böylelikle idealistlerden elenenler dışında kalanlar daha çok sözleri ile devam ederler yollarına ve eylemleri farklılıklar gösterir.

ve tekrar malasef en büyük komünist propagandalara sahip insanlar en büyük emperyalistlere dönüşebiliyorlar.

yani başlık bir açıdan doğrudur.
odtü'nün kapısının önünden geçmemiş yazar beyanı.
istanbul üniversitesi'ni hayatı boyunca görmemiş dangalak beyanatıdır.
gel de bir gösterelim komünistlerin %99'u liseli mi oluyormuş.
Komünist değil, sosyalist takınan iaa'yı igilendirmeyen tespttir.