komünistlerin kürt ırkçılarına sahip çıkması

türk kelimesine bile alerji duyan yurdum komünistinin, konu kürt ırkçısı dtp olunca algılarının 180 derece değişmesi olayıdır.

dtp nin karadeniz gezisinde alenen ortaya çıkmıştır.

milliyetçilere ırkçı deyip kürt ırkçılarıyla düşüp kalkarsan sende bir ibnelik var derim ben.

şimdi edebiyatın kralını prçalarsınız 'demokrasi, insan hakkı, halkların kardeşliği'.

bu çifte standarttan sonra söyleyeceklerinizi küçük disturbinge söyleyeceksiniz.

aynı ağacın dalları oldukları içindir.

mevzuya vakıf olabilmek için önce ırkçılık nedir, sonra kürt ırkçısı kimdir, son olarak da komünist kimdir komünizm nedir iyice bellemek gerekir. bunlar mevcut olmadan komünistler ve kürtler arasındaki ilişki analiz edilmeye kalkıldığında ortaya böyle sonuçlar çıkabiliyor, yoksayıyoruz.

komünistlere saldırmak için fırsat kollayanların saldırmak için yakaladığını sandığı fırsat sonucu ortaya çıkardığı söylemdir.

aslında bazı dedikleri doğrudur biz her zaman demokrasi diyeceğiz, insan hakları diyeceğiz ve hatta halkların kardeşliği diyeceğiz. bununla birlikte yaşamm hakkını savunup her türlü ırkçılığı, her türlü emperyalizmi reddetmeye devam edeceğiz.

değil tek başına türk ırkçılığı, kürt, arap her ne tür olursa olsun tüm ırkçılıkların da karşısında olduğumuzu her zaman göstereceğiz.

şimdi buytun dtp karadeniz turuna çıkmış, gönül isterki bir başka ırkçı milliyetçi parti de doğu ve güneydoğu anadolu bölgemizi turlar buna cesaret edebilir. halkları ırkçılıktan ve birbirlerine düşman edilmelerinden kurtarmak için bedel ödeyen her kim olursa olsun saygı duyarım, barış için atılan adımlara engel olmaya çalışan ve sadece haberlerden duyduğu şehit haberlerine birkaç dakikalığına üzülen, anne-baba-kardeş olmayı o duyguyu ve o acıyı yaşamamış ya da yaşama ihtimali olmayanlar saldırmaya devam etsinler.

bu ülkenin umudu olan devrimciler ve komünistler tüm çabalara, saldırılara ve yıldırmalara karşı doğruları savunmaya devam edecek, türkiye de halkların kardeşliği talebini devam ettirecektir. tam bağımsız bir türkiye için öncelikle halklarımızın birleşmesi tek yumruk direnmesi gerekmektedir.

düşmanımın düşmanı dostumdur mantığının ürünü olabilmesi kuvvetle muhtemelken bir diyalektik oluşturma çabası olarak da yorumlanabilir.