bugün

(bkz: insan okur)
sadece kitap okumak elbette yeterli değil.

kitap okumaktan kasıt okumak, öğrenmek. yani öyle olmalı. insan bazen kitaplarda bulamadığı bilgiyi bir yolculukta bulur. bir müzikte bulur. bulur da bulur.

kaldı ki şimdilerde internet denen bir güzellik var. ama sadece kitaptan bir şey öğrenmeniz mümkün değil. mümkün değil evet.
ne kadar enteresan değil mi?

zaman değiştikçe insanlar farklı yollardan egosunu tatmin etmeye çalışıyor ve suçlu hep kitap oluyor. muntazam bir yazının arasına "kitap okumuyorum" cümlesini parazit niyetine koyup kendini yüceltiyor insanlar. kitap okumak bir gerekliliktir veya değildir, kişi bunu ancak deneyimleyerek farkedebilir.

okumak kimisi için zevk, kimisi için ihtiyaçtır. okumayan kesinlikle aşağılanmamalıdır, çünkü okumayan kişi ilerde kendini belli edecek ve belki okumaya başlayacak belki de ezilmeye devam edecektir. kitap okumak sözü sadece kapaklı ve 1. sınıf hamur kağıtla üretilmiş baskılar değildir. roma imparatorluğu zamanında kütüphanelerde bulunan kitapları örnek olarak gösterebilirim size. şekli önemsemeyin lütfen.

marcel proust'u okurken, klasik batı müziğinden alabileceğim hazları artırdım mesela, ne tür romanlardan zevk alabileceğimi öğrendim yazdığı romanlar aracılığıyla. bakın, hem bilgi, hem zevk alanında ufkumu genişletmiş oldum ben.

şu an rastgele yazdığımdan söyleyeceklerimi toparlayamıyorum.

ama kitap okumayan insanı hakir görmem. o aynaya baktığında hissedecektir zaten.
(bkz: hakir de neyin nesi)
"okuyorsan kendine" denilmesi gerekir de pek onu anlayabilecek seviyeye ulaşamamış okur davranışı.
kısmen katıldığım önerme. yazıyı sonuna kadar dikkatle okudum çünkü merak ettim kitap okumamanın kötü bir şey olmadığı nasıl bu kadar uzun yazılabilir diye.
herşey kitap okumak değildir elbet fakat kişisel gelişimin temeli okumaktır. izlemek, dinlemek, tecrübe etmek kadar önemlidir.

kısmen katılıyorum demiştim. eğer okuma yazma biliyorsan, kitap alacak paran varsa veya internete bağlanan bir bilgisayarın ve hala kitap okumam ben diyorsa biri onu hakir görürürüm.

bilgi çağına geldik. gazete de köşe yazılarını okumak bile bir bakış açısı kazandırır insana. insanlar 80 yaşında okuma yazma öğrenmeye çalışıyorlar. otur tv izle bak belgesel var okuyup napacaksın mantığı ile mi yaklaşmak lazım onlara da? 100 temel eseri boşuna mı okutuyolar çocuklara? kelime dağarcığını geliştirmenin, beyni çalıştırmanın en kolay yoludur okumak.

insan, izlediği, duyduğu kadarı ile tarih, sanat gibi konularda konuşabilir ama okumadan bilgi sahibi olamaz. bir bilgi birikimin olur ondan sonra izlediğin şeyleri yorumlarsın. izlediklerimizden bilgi sahibi olacaksak, sabah programlarından başka bir şey bilmeyen ev hanımlarından ne farkı kalır insanın? nasıl olsa her sabah başka bir konudan bahsediyorlar, oh mis.