bugün

uzaktan tanıdığım bir edebiyat öğretmeninin sözü. genelleme yapmadan, şöyle devam ediyorum:

şimdi sen devletin okulunda sana verilen paranın karşılığını hak etmek için uğraşma.
ne kadar kaytarılacak yol varsa bunları mesai saatlerini hiç etmek için kullan.
devletin dershaneleri kapatmasını fırsat bil, bunu özel ders adı altında devlet öğretmeni olarak ranta çevir.
nasıl olsa anlamıyorlar ya diyerek uyduruk performans göster ve bu şekilde vicdanını oyala.
sonra kalk bu cümleyi kur.

senden bir halt olmaz kardeşim. ama maalesef adam yetiştirdiğini için çocukların da hayatını hiç ediyorsun. çocuklara kitap sevgisi aşılayacak adamın kurduğu cümleye bak. lan biz neden avrupa'dan geri kalıyoruz dümbelek! matbaa bu ülkeye geç geldiği için o medeniyet trenini kaçırmadık mı? bu ülkede okumak, temel ihtiyaç listesinde yer almıyorsa sen ve senin gibiler yüzünden değil mi?

beyfendiler, hanımefendiler: okuyunuz. dolmuşta okuyunuz, metrobüste okunuz, uçakta okuyunuz, tuvalette okunuz, otobüste, vapurda, trende, otomobilde okunuz. okumuş, vizyoner adamlara eskiden olduğundan daha çok ihtiyacımız var. teknoloji tüketen değil üreten toplum olacak bireyler yetiştirebilmemiz için çok okuyan nesillere ihtiyacımız var.

almanya ihraç ürünlerini kilosunu ortalama 10 dolara satıyorsa, biz 1 dolara satıyoruz. onlar araba üretiyor, biz meyve,sebze ve tahıl üretiyoruz daha çok. biz daha fazla yoruluyor ama onlardan daha az kazanıyoruz. siz bu bahsettiğim öğretmeni boş verin, elinize ne geçerse okuyunuz.