bugün
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım8
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- icardi190531
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- türklere peygamber gönderilmemiş olması14
- jose mourinho40
- sarılma ihtiyacı9
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift20
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur26
- zalbert ramstein17
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- gizli samyel15
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz13
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar20
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- albay kemal15
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi39
- yazdan nefret etmek10
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı13
Ben, eski kafalı görünme riskini rahatlıkla alarak, bu ortamda kitaba ve gazeteye sahip çıkılması, bunların yeni saldırıya karşı korunmasını istiyorum. Bir metni kağıt üzerinden okumanın insanı terbiye edici bir yanı vardır
Hemen her şeyden haberdar olunduğu ancak hemen hiçbir şeyin de anlaşılamadığı bir çağda yaşıyoruz.
Bilgi her yerden akıyor adeta fışkırıyor. Havadan, topraktan ama tüm bu akımı anlamlandırmamıza yarayacak çerçeveden yoksunuz.
Enformasyona boğulmuş durumdayız. Çağımızda insanın haberdar olmaya doymaması gibi bir durum da var.
Haberdar olmamıza yarayan aygıtlar neredeyse saatlik olarak yenileniyor.
Amacı ne olduğu belli olmayan bir haberdar olma yarışı var.
işte i-Pod adlı cep telefonu, bilgisayar karışımı bu el aygıtı kapış kapış gitmeye başladı.
insanlar ‘haberdar olmaya neden gereksinimiz var’ sorusunu sormadan yarışta arka plana düşmemek için paralar harcıyor.
Kapitalizmin pek sevdiği yaratıcı tahribat en kolay, haberdar olma sektöründe kendini gösterebiliyor.
Çünkü yeni gelen her haber bir eskisini öldürdüğünden haberdar olma fetişistleri en yenilenmiş haberi almak için aygıtlarına bağımlılar.
i-Pod denilen aygıt 300 dolardan satışa sunulmuş metropollerde. Bu bana ilk hesap makinesinin piyasaya sürüldüğü günleri hatırlattı. Texas Enstrument, ilk hesap makinesini 1000 dolardan piyasaya sürmüştü. Bu da kapışıldı. Bir, en fazla iki yıl sonra fiyat 20 doların altına düştü.
Makineyi 1000 dolardan alanlar üzülmüş müdür bu duruma? Hiç sanmıyorum... Çünkü, bugünkü haberdar olma fetişistlerinin ataları sayılabilecek bu insanlarda da ilk önce sahip olma tutkusu vardı.
Bu iki duygu bir araya gelince, bir aygıta fetişistik bağımlılık ve ilk önce sahip olma duygusu bir arada, mal pazarlanması için ideal kombinasyondu..
Kapitalist üretim biçiminin yeniden eleştirisine yeltenecek değiliz ama bu sürekli haberdar olma durumu, toplumda bir hakimiyet ilişkisine dönüştü. Buna dikkat çekmek istiyorum.
Sürekli haberdar olan insanlar bunu bir tür demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak görüp aynı zamanda hiçbir şeyi tam anlamadan, anlamlandıramadan yaşayıp gidiyor.
Onlar bir toplumda hakimiyet ilişkilerinin, hakim sınıf ilişkilerinin sürdürülmesi için ideal kitleyi oluşturuyor.
isyan da edemiyorlar. Çünkü akıllarına gelmiyor bu.
Düşünce özgürlüğü ortamında yaşadıklarını sanıyorlar. Haberdar olmayı, bilgilenmek, anlamak ile karıştırıyorlar. Fazla haber akımı altında ezilip kalmışlar aslında.
Bu ortamda yeniden ortaya çıkan bir akım bana hayli tehlikeli geliyor.
Dünyada internet sitelerinin gazetelerin yerine geçmesi eğilimi tekrar hortladı. Türkiye'yi de etkileyecek bu. Çünkü, gelecekte paranın o sektörde kazanılacağı düşünülüyor ve haberdar olmaya alışmış insanların da bunu talep ettikleri belirtiliyor. Açıkça görülenle münakaşa etmemek gerekiyor.
Haberdar olarak var olan kitleler tabii ki gazeteden internete dönmek istiyor.
Para kazanma ihtimalinin de orada olduğu doğru olabilir. Gerçi geçmişte yine bu yolda bir eğilim başlamıştı ama devrim yarıda kalmıştı.
Ben, eski kafalı görünme riskini rahatlıkla alarak, bu ortamda kitaba ve gazeteye sahip çıkılması, bunların yeni saldırıya karşı korunmasını istiyorum.
Bir metni kağıt üzerinden okumanın insanı terbiye edici bir yanı vardır.
insan sadece kağıt üzerinden okuyarak, sakin düşünebilir ve fikir üretebilir.
Diğer medyalardan yapılan okumalar ise bizi sadece haberdar olma ile kısıtlar ister istemez.
Orada kullanılan teknolojinin temeli hıza ve sürekli yenilenmeye dayanır. Ancak bizim biraz daha yavaş olmaya, sindire sindire okumaya ve düşünmeyi tekrar hatırlamaya ihtiyacımız var.
Kitap okumanın insandan beklediği, yalnız başına olmak, kendinle baş başa kalmak hissi. Yeni teknolojideki sürekli bir yerlerle ve birileriyle bağlantılı olmak şartına tamamen karşıdır.
Kitabıyla yalnız kalmış insan, yavaş bir ritimde geliştirilen fikirleri okuyup öğrenirken tam insan olur.
Belki çağdaşları kadar haberdar olmaz ama onların haberdar oldukları konuları anlamlandıracak ve anlatacak donanıma da sahip olur.
Ve evet artık yeni teknolojiler haberdar etme işlevini gazetelerin elinden alacak. Ama gazeteler de anlamlandırma ve yorum yapma özelliklerini ön plana çıkararak her zaman var olacak.
Kitaba ve gazeteye, daha genelde yazılı kağıda sahip çıkın. Bu çağımızda devrimci bir yönelim olabilir.
serdar turgut
Hemen her şeyden haberdar olunduğu ancak hemen hiçbir şeyin de anlaşılamadığı bir çağda yaşıyoruz.
Bilgi her yerden akıyor adeta fışkırıyor. Havadan, topraktan ama tüm bu akımı anlamlandırmamıza yarayacak çerçeveden yoksunuz.
Enformasyona boğulmuş durumdayız. Çağımızda insanın haberdar olmaya doymaması gibi bir durum da var.
Haberdar olmamıza yarayan aygıtlar neredeyse saatlik olarak yenileniyor.
Amacı ne olduğu belli olmayan bir haberdar olma yarışı var.
işte i-Pod adlı cep telefonu, bilgisayar karışımı bu el aygıtı kapış kapış gitmeye başladı.
insanlar ‘haberdar olmaya neden gereksinimiz var’ sorusunu sormadan yarışta arka plana düşmemek için paralar harcıyor.
Kapitalizmin pek sevdiği yaratıcı tahribat en kolay, haberdar olma sektöründe kendini gösterebiliyor.
Çünkü yeni gelen her haber bir eskisini öldürdüğünden haberdar olma fetişistleri en yenilenmiş haberi almak için aygıtlarına bağımlılar.
i-Pod denilen aygıt 300 dolardan satışa sunulmuş metropollerde. Bu bana ilk hesap makinesinin piyasaya sürüldüğü günleri hatırlattı. Texas Enstrument, ilk hesap makinesini 1000 dolardan piyasaya sürmüştü. Bu da kapışıldı. Bir, en fazla iki yıl sonra fiyat 20 doların altına düştü.
Makineyi 1000 dolardan alanlar üzülmüş müdür bu duruma? Hiç sanmıyorum... Çünkü, bugünkü haberdar olma fetişistlerinin ataları sayılabilecek bu insanlarda da ilk önce sahip olma tutkusu vardı.
Bu iki duygu bir araya gelince, bir aygıta fetişistik bağımlılık ve ilk önce sahip olma duygusu bir arada, mal pazarlanması için ideal kombinasyondu..
Kapitalist üretim biçiminin yeniden eleştirisine yeltenecek değiliz ama bu sürekli haberdar olma durumu, toplumda bir hakimiyet ilişkisine dönüştü. Buna dikkat çekmek istiyorum.
Sürekli haberdar olan insanlar bunu bir tür demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak görüp aynı zamanda hiçbir şeyi tam anlamadan, anlamlandıramadan yaşayıp gidiyor.
Onlar bir toplumda hakimiyet ilişkilerinin, hakim sınıf ilişkilerinin sürdürülmesi için ideal kitleyi oluşturuyor.
isyan da edemiyorlar. Çünkü akıllarına gelmiyor bu.
Düşünce özgürlüğü ortamında yaşadıklarını sanıyorlar. Haberdar olmayı, bilgilenmek, anlamak ile karıştırıyorlar. Fazla haber akımı altında ezilip kalmışlar aslında.
Bu ortamda yeniden ortaya çıkan bir akım bana hayli tehlikeli geliyor.
Dünyada internet sitelerinin gazetelerin yerine geçmesi eğilimi tekrar hortladı. Türkiye'yi de etkileyecek bu. Çünkü, gelecekte paranın o sektörde kazanılacağı düşünülüyor ve haberdar olmaya alışmış insanların da bunu talep ettikleri belirtiliyor. Açıkça görülenle münakaşa etmemek gerekiyor.
Haberdar olarak var olan kitleler tabii ki gazeteden internete dönmek istiyor.
Para kazanma ihtimalinin de orada olduğu doğru olabilir. Gerçi geçmişte yine bu yolda bir eğilim başlamıştı ama devrim yarıda kalmıştı.
Ben, eski kafalı görünme riskini rahatlıkla alarak, bu ortamda kitaba ve gazeteye sahip çıkılması, bunların yeni saldırıya karşı korunmasını istiyorum.
Bir metni kağıt üzerinden okumanın insanı terbiye edici bir yanı vardır.
insan sadece kağıt üzerinden okuyarak, sakin düşünebilir ve fikir üretebilir.
Diğer medyalardan yapılan okumalar ise bizi sadece haberdar olma ile kısıtlar ister istemez.
Orada kullanılan teknolojinin temeli hıza ve sürekli yenilenmeye dayanır. Ancak bizim biraz daha yavaş olmaya, sindire sindire okumaya ve düşünmeyi tekrar hatırlamaya ihtiyacımız var.
Kitap okumanın insandan beklediği, yalnız başına olmak, kendinle baş başa kalmak hissi. Yeni teknolojideki sürekli bir yerlerle ve birileriyle bağlantılı olmak şartına tamamen karşıdır.
Kitabıyla yalnız kalmış insan, yavaş bir ritimde geliştirilen fikirleri okuyup öğrenirken tam insan olur.
Belki çağdaşları kadar haberdar olmaz ama onların haberdar oldukları konuları anlamlandıracak ve anlatacak donanıma da sahip olur.
Ve evet artık yeni teknolojiler haberdar etme işlevini gazetelerin elinden alacak. Ama gazeteler de anlamlandırma ve yorum yapma özelliklerini ön plana çıkararak her zaman var olacak.
Kitaba ve gazeteye, daha genelde yazılı kağıda sahip çıkın. Bu çağımızda devrimci bir yönelim olabilir.
serdar turgut
güncel Önemli Başlıklar