Ben, eski kafalı görünme riskini rahatlıkla alarak, bu ortamda kitaba ve gazeteye sahip çıkılması, bunların yeni saldırıya karşı korunmasını istiyorum. Bir metni kağıt üzerinden okumanın insanı terbiye edici bir yanı vardır

Hemen her şeyden haberdar olunduğu ancak hemen hiçbir şeyin de anlaşılamadığı bir çağda yaşıyoruz.

Bilgi her yerden akıyor adeta fışkırıyor. Havadan, topraktan ama tüm bu akımı anlamlandırmamıza yarayacak çerçeveden yoksunuz.

Enformasyona boğulmuş durumdayız. Çağımızda insanın haberdar olmaya doymaması gibi bir durum da var.

Haberdar olmamıza yarayan aygıtlar neredeyse saatlik olarak yenileniyor.

Amacı ne olduğu belli olmayan bir haberdar olma yarışı var.

işte i-Pod adlı cep telefonu, bilgisayar karışımı bu el aygıtı kapış kapış gitmeye başladı.

insanlar ‘haberdar olmaya neden gereksinimiz var’ sorusunu sormadan yarışta arka plana düşmemek için paralar harcıyor.

Kapitalizmin pek sevdiği yaratıcı tahribat en kolay, haberdar olma sektöründe kendini gösterebiliyor.

Çünkü yeni gelen her haber bir eskisini öldürdüğünden haberdar olma fetişistleri en yenilenmiş haberi almak için aygıtlarına bağımlılar.

i-Pod denilen aygıt 300 dolardan satışa sunulmuş metropollerde. Bu bana ilk hesap makinesinin piyasaya sürüldüğü günleri hatırlattı. Texas Enstrument, ilk hesap makinesini 1000 dolardan piyasaya sürmüştü. Bu da kapışıldı. Bir, en fazla iki yıl sonra fiyat 20 doların altına düştü.

Makineyi 1000 dolardan alanlar üzülmüş müdür bu duruma? Hiç sanmıyorum... Çünkü, bugünkü haberdar olma fetişistlerinin ataları sayılabilecek bu insanlarda da ilk önce sahip olma tutkusu vardı.

Bu iki duygu bir araya gelince, bir aygıta fetişistik bağımlılık ve ilk önce sahip olma duygusu bir arada, mal pazarlanması için ideal kombinasyondu..

Kapitalist üretim biçiminin yeniden eleştirisine yeltenecek değiliz ama bu sürekli haberdar olma durumu, toplumda bir hakimiyet ilişkisine dönüştü. Buna dikkat çekmek istiyorum.

Sürekli haberdar olan insanlar bunu bir tür demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak görüp aynı zamanda hiçbir şeyi tam anlamadan, anlamlandıramadan yaşayıp gidiyor.

Onlar bir toplumda hakimiyet ilişkilerinin, hakim sınıf ilişkilerinin sürdürülmesi için ideal kitleyi oluşturuyor.

isyan da edemiyorlar. Çünkü akıllarına gelmiyor bu.

Düşünce özgürlüğü ortamında yaşadıklarını sanıyorlar. Haberdar olmayı, bilgilenmek, anlamak ile karıştırıyorlar. Fazla haber akımı altında ezilip kalmışlar aslında.

Bu ortamda yeniden ortaya çıkan bir akım bana hayli tehlikeli geliyor.

Dünyada internet sitelerinin gazetelerin yerine geçmesi eğilimi tekrar hortladı. Türkiye'yi de etkileyecek bu. Çünkü, gelecekte paranın o sektörde kazanılacağı düşünülüyor ve haberdar olmaya alışmış insanların da bunu talep ettikleri belirtiliyor. Açıkça görülenle münakaşa etmemek gerekiyor.

Haberdar olarak var olan kitleler tabii ki gazeteden internete dönmek istiyor.

Para kazanma ihtimalinin de orada olduğu doğru olabilir. Gerçi geçmişte yine bu yolda bir eğilim başlamıştı ama devrim yarıda kalmıştı.

Ben, eski kafalı görünme riskini rahatlıkla alarak, bu ortamda kitaba ve gazeteye sahip çıkılması, bunların yeni saldırıya karşı korunmasını istiyorum.

Bir metni kağıt üzerinden okumanın insanı terbiye edici bir yanı vardır.

insan sadece kağıt üzerinden okuyarak, sakin düşünebilir ve fikir üretebilir.

Diğer medyalardan yapılan okumalar ise bizi sadece haberdar olma ile kısıtlar ister istemez.

Orada kullanılan teknolojinin temeli hıza ve sürekli yenilenmeye dayanır. Ancak bizim biraz daha yavaş olmaya, sindire sindire okumaya ve düşünmeyi tekrar hatırlamaya ihtiyacımız var.

Kitap okumanın insandan beklediği, yalnız başına olmak, kendinle baş başa kalmak hissi. Yeni teknolojideki sürekli bir yerlerle ve birileriyle bağlantılı olmak şartına tamamen karşıdır.

Kitabıyla yalnız kalmış insan, yavaş bir ritimde geliştirilen fikirleri okuyup öğrenirken tam insan olur.

Belki çağdaşları kadar haberdar olmaz ama onların haberdar oldukları konuları anlamlandıracak ve anlatacak donanıma da sahip olur.

Ve evet artık yeni teknolojiler haberdar etme işlevini gazetelerin elinden alacak. Ama gazeteler de anlamlandırma ve yorum yapma özelliklerini ön plana çıkararak her zaman var olacak.

Kitaba ve gazeteye, daha genelde yazılı kağıda sahip çıkın. Bu çağımızda devrimci bir yönelim olabilir.

serdar turgut