bugün

evde tv, radyo, internet ne varsa açıp zihnini sürekli meşgul etmektir. ne kadar uğraşsan da boştur. akıntıya kürek çekmektir. gece kafanı yastığa koyunca kaçtığın şeyler seni bulur evirir çevirir uyutmaz. rüyalarına girer. ikinci gün baya geç uyanırsın daha yüzünü yıkamadan tv, internet, radyo açarsın depresyon hırkanı giyip bir şeylerle meşgul olursun ama yine akşam olacaktır kaçmak boşunadır.
sonu olmayan bir kaçıştır. kendine anlatamayacağın dertler olduğunda, gerçeklerle yüzleşmek zor geldiğinde yapılır. bir nevi hayattan kaçmaktır. uzun süreli uykular başlar, sessiz bir ortamda durmak rahatsız eder. düşünmekten kaçılır, belki geleceği, belki hala bir şey söylenememiş sevdiceği düşünmekten korkulur. belirsizlik duygusu, eksiklik duygusu her zaman hissedilir ama itiraf edilemez. en sonunda hiç olmadık bir yerde kafaya dank eder, yüzleşmekten kaçılan her şey ardı ardı akla gelir. bir, iki aklı meşgul eder, çıkış yolu aranır, ama bulunamazve tekrar o eski hengameye dönülür.
tuvalete giderken yanına cep telefonu, dergi, kitap alan insanların yaptığı eylem
sorunlarla yüzleşmekten kaçınıldığında olan bir hadisedir kişi bu dönemde ani kararlar vermekten kaçınmalıdır , zira düşünülmeden verilmiş kararlar olacağından sonradan pişman olması olasıdır , en iyisi gerçekleri olduğu gibi kabul edip beynimizdekilerle yüzleşmektir .
zor günler geçirmiş birisinin o günlere dönmekten korkmasıdır.
boşa bir kaçıştır.
bence insan zaman zaman kendiyle baş başa kalmak için vakit bile ayırmalı kendisine.
insan kendini tanımıyor çünkü.
sağ ve sol elimizi arasıra tokalaştırmalıyız birbirleriyle..