bugün

tanrının keyfe-keder istediği şeyleri yaratıp ceza ve ödül sistemini kurmasının sebebini anlamak için, bir insanın "kendi imkanlarıyla" ürettiği senaryodur.

malzemeler:
-kafasına göre takılabilecek kadar boş zamanı olan, yazılım ve mühendislik bilgisi olan "zengin x kişisi".

senaryo:
x kişisi birgün evde öylece otururken canı sıkılır ve evindeki bir odada kendi ürettiği robotlardan bir çeşit simulasyon yaratmak ister.
öncelikle robotları metal parçalardan üretmeye karar verir.
robotları üretir. sonra bu robotların odada kendi çaplarında bir hayat sürmesi için x kişisi bilgisayarda bir yazılım yazar.
robotlara yükler.
robotlar bu yazılıma göre hareket etmeye başlar. odanın belli yerlerinde çeşitli şarj üniteleri konumlandıran x kişisi robotların şarjı bitmeye yaklaştığında kendi kendini şarj etmesinide sağlar.
x kişisi yazılımın içinde "eğer bug oluşursa robot imha edilecektir" diye bir bölüm oluşturur.
robotlar kendi arasında bug olduğunu anladıkları robotları imha eder.
x kişisi yazılımı ilerletir ve odanın içinde aykırı hareket eden robotları parçalayıp yakıp çöpe atacağını belirtir.
bazı robotlar inatla bug oluşturmaya ve şarj ünitelerini gereksiz yere harcamaya devam ederler.
sonra x kişisi, hepinizi birgün toplayacağım ve bu odayıda kapatacağım der.
ne zaman yapacağımı sadece ben biliyorum sizi bağlamaz keyif benim değil mi der.
robotlar odanın dışında başka odalarda olduğunu farkeder.
x kişisi robotların bir iki oda dışarıya çıkıp dolaşmasına izin verir.
ancak robotların 0 ila 30 derecede bulunması gerekir. dışardaki odalar 85 derece olduğundan oralarda fazla duramazlar. kabloları erir.
sonunda x kişisi tamam zaman doldu der ve odayı kapatıp hata vermeyen robotları şaheser diye vitrine kaldırır, hata verenleri ise çöpe atar.

işte bu kadar. bir insanın bile böyle bir simulasyon yaratması mümkündür.
işte tanrıda böyle keyfe keder hareket ederek yaratır ve yokeder. cezalandırır ve ödüllendirir. robot, kendisini yaratan x kişisine karşı çıkabilir ve x kişisinin olmadığını iddia edebilir. ancak x kişisi vardır ve kendisine karşı çıkan robotu sadece gülerek karşılar. x kişisi bu bug veren robotu yakıp çöpe atacaktır. keyif x kişisinin keyfidir.
bu simulasyonu bir odada değil bütün dünyada uygulamayı bile amaçlayabilir insanevladı.
birkaç arkadaşıyla böyle bir dünya yaratıp bütün işlerini robotlara yaptıran, diğer insanların tamamını yok etmeyi amaçlamış insanlar bu dünyada vardır da.
evet vardır. ne yazık ki vardır.

özetle kendini tanrı yerine koyan insan, tanrının çizdiği sınırlar içinde yaşadığını farkına varması gerekir. bu okadar da zor değildir.
beyinsizliğin, yani bug veren ateistliğin ve benzerlerinden olmanın lüzumu yoktur. hepimiz tanrının keyfe keder ürettiği, keyfe keder yazılım güncellediği (din-peygamber gönderdiği) ve keyfe keder sonlandıracağı bir simulasyonda yer alan robotlarız. ne kadar mükemmel şeyler üretip ne kadar mükemmel şeyler yapsakta, bunların tümünü tanrının belirlediği sınırlar içerisinde yapabilen, kibirlenmesi ve tanrıya karşı çıkması absürt-komedi kaçan robotlarız.

edit: tüm bu anlatılanlar, inatla allah'a şirk koşmak olarak algılanması sorunsalını meydana getirmiştir.
kendini tanrı yerine koyarsan insan olursun.
Tanrı gibi düşünmeye çalışmaya çalışmak.

(bkz: empati)