bugün

kendi yaptıklarını irdelemeyen bireyin zamanla içerisine düştüğü durumdur.

5 senedir gazi üniversitesinin sıradan bir bölümünde eğitim görmeye çalışıyorum. aslında eğitim gördüğüm yok, sadece kayıtlı bir öğrenciyim ve aidatlarımı ( harç ) zamanında yatırıyorum. borcuna sadık, okula çok uğramayan daha ziyade kendini iş güç sevdasına adamış bir öğrenci.

haliyle alttan ders sayısı epey fazla.

bugün geyiksever yapısı ile ün salmış, beni de hiçbir aldığım dersten bırakmamış bir hoca
sınav sırasında yanıma yaklaşıyor ve

- evlat sen bütün dersleri alttan alıyorsun galiba?
+ galiba.
- neden?
+ bölümü sevmiyorum.
- neden geldin?
+ bir bilsem hocam.
- bitirmeyi düşünüyor musun?

harbi lan, ben bitirmeyi düşünüyor muyum?
yoksa sigirli değnek gelecek, eğitim hayatımın üstüne dokunmatik ekrandan click mi atacak yani, nedir?

ve fark ettim ki her ne kadar önceliklerim farklı olursa olsun, sıradan bir sürü adamın bitirdiği bölümde benim 5. senem ve en yakın bitiriş tarihim seneye gelecek sene ilk dönem olarak gözüküyor. ki bu da bu dönem aldığım dersleri vermeme bağlı.

sonra eve geliyorum.
tek kişilik malikaneme...

ve diyorum ki " boşversene okulu, akşam içmiyor muyuz "

hay sokayım motivasyonuma.
iş güç sevdasında başarılı olacak gibiysen, sevmediğin bir bölümü okumanın pek bir anlamı yok gibi. ancak öyle ya da böyle bir yol seçmek gerekiyor.
aynı şekilde kimsenin kendisine saygı göstermediği insandır.
özsaygı kavramından bihaber, kendisine saygısızlık yapılmasına aşk, sevgi, fedakarlık gibi bahaneleri öne sürerek müsaade eden insandır ve ne yazık ki kaybetmeye mahkumdur.
Pasbal ve hoyrattır.