bugün

ciddi ciddi oluşan kitledir. yok adam memur tipliymiş yok öyleymiş yok böyleymiş. milleti soyup soğana çeviren adamları neden destekleriz ki. seçim zamanına kadar bekletilip seçimlere bir kaç gün kala bitirilen projelere mi kanarız. peki öncesinde halkın çektiği çile kimin umrundadır. seçim sandıkları konusunda tek şüphe duyan kılıçdaroğlu muydu. mansur yavaş da çıktı söyledi aynı şeyleri. sizin aklınızdan hiç mi geçmedi bazı şeyler. mesela anadolu ajansına göre kılıçdaroğlu öndeyken bir anda anadolu ajansı nın sitesinin çökmesi. geri geldiğinde topbaş ın önde olması. bir demokrasi ülkesinde demokrasinin en önemli olayı olan seçimler yapılırken en kritik yerlerde elektriklerin kesilmesi.
anlıyorum artık dürüstlük çok uzak bir kelime bizim siyasetçilerimiz için. dürüst bir adam görünce kaldıramıyoruz. ama anlamak gerek bir siyasetçi herşeyden önce dürüst olmalıdır. çünkü halkın hakkıyla oralara gelen bir adamın halktan aldığı emaneti korumak en temel görevidir.

kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. desteklemek zorunda da değildir. ama yiğidi öldür hakkını yeme.
ssk'dır. çekememiş sonunda iflas bayrağını dikmiştir.
kendilerine söylenenleri, gerçekmiş gibi gösterirler. inanırlar.
kemal kılıçdaroğlu ibb başkanı olsaydı dahil olacağım kitleydi, lakin beklediğimiz gibi paşa paşa ankara'nın yolunu tutmuş bir adamı neden çekemeyelim. seçimi iyi-kötü tarafında olduğumuz partinin adayı kazandıysa sevinmeyelim mi, biraz olsun gönderme yapmayalım mı? kılıçdaroğlu başkan seçilseydi neler olurdu kim bilir? hepimize mesaj atar nanik yapardınız be.
e kıskanılacak adamdır, kıskanıp çekememeleri normal.
başta olan kitledir.
karşıtlarının, kıskanmak anlamında "çekememek" gibi bir dertleri yoktur.

olsa olsa çekilmez bir adamdır.
tahminlerimce 55 beygir gücünde olan kitledir. kemal kılıçdaroğlu kimsenin hasmı değildir, olmamalıdır. en az sayın erdoğan kadar politikacıdır, siyasetçidir(ya da öyle idi). ancak; ne vakit belediye başkanlığı için aday gösterildi, sayın kılıçdaroğlu kişiliğinden, karakterinden, duruşundan taviz vermeye başladı... hep diyorum keşke bu adaylığı kabul etmese idi de, keşke parti ile dahi yollarını ayırsa idi de gözümüzdeki o "rantçı olmadığı" yargımızı pekiştirse idi... ancak; makam kavgası etmeyi rant gözetmenin bir sonucu olarak gördüğümden olsa gerek gözümdeki değeri sayın topbaş ile eşittir. basına açıklama yaparken görüyoruz efendim sayın kılıçdaroğlu'nu... o eski mağrurluktan eser yok! kendince haklı tabi beni de bu kadar pohpohlasalar, farklı olmazdım. ama demek istediğim de pohpohlayanlara meydan vererek bu duruma kendisi düşmüştür sayın kılıçdaroğlu... gerçi birileri "ne duruma düşmüş, adam chp'nin oylarını arttırdı istanbul'da" diyecek... ama elimizde külah yok efendim ne yazıktır ki.
(bkz: otuz bir olsan çekilmezsin)
kapsama alanındaki kitledir.
o kadar çoktur ki dünün en kötü entry lerinde hakkında yazılmış 6(yazıyla: altı. yüzdeye vurduğun zaman dünün en kötü entry lerinin %40 ı.) entry mevcuttur. kim neyi çekemiyor, kim kimin fikirlerine tahammül bile edemiyor burdan açıkça görülmekte. birbirimizi kandırmaya çalışmayalım boşuna diye söylüyorum bunları.
kılıçdaroğlu'nu değil chp'yi çekememektedirler.

yani inanıyorum kalplerin bi tarafında kemal de vardır. hümanist olun lan biraz azıcık, bak ne mülayim tipli bir adam, yanaklarını sıkasınız gelmiyor mu ? tamam yönetiminize talip görmeye bilirsiniz de hadi be abi, nasıl olur da böyle nur yüzlü bi adamı "insan" olarak sevmezsiniz ?

bu entryden de anlaşılacağı üzerine akatreil nickli üyenin yani benim siyasetten ne anladığım ortaya çıkmaktadır. neyse sağlık olsun.