bugün

Bu ayetlerde “güneşin doğduğu-battığı yerler” gerçek bir doğuş batış mekânı değil, Zülkarneyn’in gözüne göre ve insan olarak akıl erdirdiğine göredir.

(Pasifik Okyanusu yazın şiddetli hararetten ötürü buharlaşması öyle çoğalırı ki, çamurlu bir su kaynağı şeklini alır. Zülkarneyn bu manzarayı görmüştür). Veya volkanlı, taş ve toprak ve maden sularını karıştırarak fışkıran bir dağın başında yeni açılmış ateşli gözünde, semavatın gözü olan Güneş'in gizlendiğini görmüş.”

Kur’an’da bir yandan bir insan olarak bakan Zülkarneyn’in bakış açısına göre bir tasvir yapılırken, diğer yandan Kur’an’ın semavi bakışı seslendirilmiştir. Yani, yukarıdan/Kur’an canibinden (hak tealanın azamet-i ulviyetinden) bakıldığı zaman koca Atlas okyanusu çamurlu bir çeşme gibi görülür.

- Özetle: “Güneşin doğuda doğup, batıda batması.” manasına gelen Kur’an’ın ifadeleri, insanların hissine, görgüsüne, düşüncesine karşı bir mümaşattır / akıllarına göre bir tenezzüldür. Bu sebeple, bunlar “nefsül-emir”deki bir hakikatin değil, insanların zihnini okşamaya yönelik bir mecazın ifadeleridir.

https://sorularlaislamiye...-ve-dogdugu-yer-neresidir
Kehf suresi, kuran'ın surelerinden birisidir. bu surede, diğer surelerde olduğu gibi birtakım absürtlükler ve tuhaflıklar vardır. kehf 86'da açıkça "güneş'in, balçığa batması" durumu vardır. böyle saçma sapan, tuhaf ve ilkel bir durum olamaz. "güneşin balçığa batması" gibi akla mantığa aykırı bir deli saçmasını 4-5 yaşındaki çocuk bile söylemez ama bu zırvalıklar din olunca yetişkinler, özellikle çocuk beyinli yetişkinler inanıyor. güneş, balçığa değil gökyüzünde batar.
ilgili ayet: "sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. orada bir millete rastladı. "zülkarneyn! onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin" dedik." diyanet işleri eski meali
kaynak: https://kuranmeali.com/