kedinin kuyruğuna basmak

tırnakları ile insanın cinsel organından yaralaması muhtemel olan eylemi gerçekleştirmektir.

marta ayına denk gelirse kedinin intikamının tırmıklama, ısırma ve çiftl..* ile tezahür edeceğini düşündüğüm olaydır.

Gece gece hatirima gelen çocukluk hinzirligi. Dışarıdaki kedilerin kuyruğuna basar kaçardik... en keyiflisi o ciyak ciyak miyavlamasiydi. Ama pişman olursunuz yazık o hayvana dersiniz büyüyünce.

Bir insan çocukken nasıl bu kadar acımasız olabilir anlamıyorum.
Sanırım iyilik de kötülük de doğuştan. Ve insanın özü asla değişmiyor.

Eğitim ve etraf özünde yatan iyiliği veya kötülüğü anca hafifleştirebiliyor ama insan özünde hep aynı sanki.

Çocukluğumda tek zarar verdiğim hayvan bir kuştu, onu da bilerek yapmadım, ve inanın günlerce kötü hissettim canı çok açımış mıdır diye.

Ben o yaşta kazayla acıttığım bir can için bu kadar üzülmüşken, diğerleri nasıl bile bile can acıtıp tekrar etmiş olabilirler... Hem anlamıyorum hem de üzülüyorum.

Bunları göre göre bazı çocuk ölümlerine üzülemez oldum hatta. "belki hayırlısı böyledir" diye düşünüyorum,
Misal, hitler çocukken ölmüş olsaydı belki de milyonlarca insanın hayatı kurtulmuş olurdu, ya da en azından vahşet içinde ölmezlerdi.

Bir uyuyan yılanın kuyruğuna basmak değildir.

Küçükken hep yapardım. Daha demin bir velet kediyi kovaliyordu sokakta. Baktım eski günlerim aklıma geldi.

Kedilerin ciyak ciyak haykırışlarını daha dün gibi hatırlıyorum. Ama o zamanlar bu eğlencelik bir aktiviteydi.

(bkz: yatan itin kuyruğuna basmak)

yanlışlıkla yaptığım eylem. enteresan bir ses çıkarttı. korktum ve uzaklaştım.