bugün

düşündürmüştür efendim. insanların ceplerinde 3 - 5 lira olmadığı için evine ekmek götüremediği bir ülkede aklımızda , hayalimizde bile kuramayacağımız büyüklükte bir para hırsızlığına imza atmış bir başbakan'a karşı adam akıllı hiçbir tepkinin çıkmaması düşündürmüştür.

Sebebini şahsen 2 şeye bağlamaktayım .

1- Aktrolllerin 6bin kişilik internet ordusu ve yazarkasa medyaları ile yaptıkları algı operasyonları.
2- Ülkedeki vatandaşlarının büyük bir kısmınının ben de olsam ben de çalardım amk demesi.

Hiç öyle bakmayın ahali. Çalıyor da , çalışıyor da diyen bir millettin bunu demesi hiçte gerçeklikten uzak değil.
Evet bugün tayyibin yerinde kim olsa oda çalardı. Haldun Taner'in 1964 yılında yazdığı 2 Meşrutiyetten 1960lara kadar uzanan bir süreci anlattığı Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım isminde bir oyunu vardır. Tevafuk bundan 2 ay önce muhsin ertuğrul sahnesinde gösterilmişti. izleyenler bilir , şuan ki gündemde cereyan eden olayların -neredeyse eksiksiz bir biçimde- aynısı tekerrür etmekte. Bu durum da gösteriyor ki bu olaylar 10 - 20 sene değil çok çok daha eskilere bu milletin köklerine kadar uzanmış birşey. Diğer yandan bu duruma mukabil nasreddin hoca'nın " hırsızın hiç mi suçu yok ? " diye bir fıkrası vardır. Ben tayyip erdoğan'ı günahım kadar sevmem. Ama alıp bu kadar sıkıntının tahtına doğrudan tayyip'i oturtmakta bence kolaya kaçmaktan başka birşey değil. Bence milletimizin hırsızlardan önce kendini sorgulaması , ahlak anlayışına bir göz atması gerekiyor. Hırsızlık , rüşvet bu ülkedeki bireylerin % 90'nın zor durumda başvurmaktan çekinmeyeceği birşey. Ben şahsen bir esnaf çocuğu olarak en küçük ticaret piyasasında bile , Tedaş'tan Bayındırlık müdürlüğüne kadar bütün kamu personelinin , müdürlerin nasıl küçük şeylere tenezzül ettiğine şahit oldum. Oğlunun dershane parasını karşılaması durumunda işlerine zorluk çıkarmayacağını söyleyen mühendisten , düşük bütçe ile aldığı ihaleye ek iş çıkarmak için rüşvet isteyen tedaş müdürüne kadar yüzlerce şeye şahit oldum.

işin aslı , rüşvet , hırsızlık bizde neredeyse bir gelenek haline geldi. Akşama kadar ağzından Allah lafzını düşürmeyen bir hükümetin bile bunu yaparken hiç gocunmaması , hiç utanmaması bundandır.

Murathan Mungan'ın dediği gibi : " Bu ülkenin resmi dini : iki yüzlülüktür. "
planla olan eylemdir. seçimler beklenmektedir, eğer yine ak parti kazanırsa halk galayane getirilecektir.
üç beş ekmek mi dediniz.
avm ler tıka basa dolu. otoparklar galeriye dönmüş. herkesin iki bin liralık telefonu var.

ekmeği kim napsın. millet aldığı kiloları vermekle meşgul. bir tabak salata 20 tl.

çok fakiriz yaa sorma.
zina yapan bir kadini taşlamak isteyen yahudiler'e isa'nin verdigi cevap: "aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın." (yuhanna 8 - 7) lafından bi haber olan sözlük yazarlarının muhalif olmak için çabaladığı bir diğer entryimdir. Aranızda günahsız olan , ona ilk taşı atsın canlarım.
Islam devletinde hristiyan hikayeleriyle ayar vermeye çalışan eziklerin tespitidir.
O zenginlerin kim olduğu belli. Öyle bir anlatıyorlar ki sanki tüm türkiye zengin, sanki asgari ücret 800 küsür lira değil. Sanki 2 milyon işsiz üni mezunu yok.
kardeş o kadar uğraşmıssın yazmışsın ama cevap çok basit yerel seçim sonuçlarının beklenilmesi. keşke gelip sorsaydın bana. seçim sonuçlarında akp nin oyunun ciddi şekilde düşmesi sonucu erken seçim için herkes ayaklanacak. eğer akp nin oyu pek düşmesse bu kez de yolsuzluk için ayaklanacak herkes. ama seçimden sonra herkes ayaklanacak!! allah sonumuzu hayretsin!!!