karısını ve çocuklarını köye gönderen adam

bütün sene çocukların okulu,evin masrafları,kadının dırdırı,kendi ailesi bile olsa başındaki kalabalık,aile reisini bunaltır;okulların kapanması ve havaların ısınmasıyla birlikte,ansızın gelen yaz ayları,adam için büyük bir fırsattır.efendim hem çocuklar tatil yapsın hem kadın dırdırından kurtuluyum,biraz kafamı dinleyeyim diye,hanıma durumu anlatır,olayı şipşak çözüme bağlar.o günün akşamı otobüs biletleri ayrılmıştır,hanımın anasına babasına haber gitmiştir bile,adamın bütün sene beklediği fırsat eline geçmiştir,gerek yalnız kalıp kafa dinlemek gerekse kafasındaki çapkınlık projelerini doyasıya yaşama imkanı yakalamıştır,tek şansızlığı erken gelen ramazan ayıdır,zira mubarek ay hareket imkanını sınırlamış,fantazilerini baltalamıştır.elini çabuk tutması gerekmektedir.en azından arkadaşlarını eve çağırıp alem yapma fırsatından mahrum kalmaz,işten güçten artan vakti çok ekonomik kullanmak zorundadır,malum mubarek aylar kapıya dayanmıştır!hanım ve çocuklar köyde bağ bahçe ıvır zıvır meşgalesiyle zaten avunmaktadırlar...

efendim bu normal gibi gözüküp derine inildiğinde acayipleşen olay,hemen hemen her hanede rastlanan olaylardandır,lakin özellikle karı kocanın birbirinden bu kadar bıkması,soğuması düşündürücüdür;bilhassa yaşını başını almış adamların hala fantaziyle,pornografik hikayelerle uğraşması,çapkınlık derdinde kıvranması düşündürücüdür!toplumun temeli ailenin bile ne kadar ince bir çizgi üzerinde durduğunu gözler önüne sermektedir adamın zihniyeti...buradan yola çıkarak şunu söylemek icab eder:ataerkil toplumun bastırılmış bireyleri 7sinde de 70inde de değişmemektedir....

(bkz: onlar köyde ben pavyonda zihniyeti)