bugün

kendisinin binlerce ölçek küçültülmüşü olan bir canlının idarecisi olduğu düşüncesine kapılan çocuk...

karıncalar çekirdek kabuklarını severler bilirsiniz. o kabukları yavaş yavaş sürüklemelerini izlemek ne de güzeldir aslında.
kaldırım kenarlarında yuvaları olur karıncaların. akşam kapı önünde yenen çekirdeklerden onlara da kalır ve garip bir biçimde her kapı önündeki kaldırımın köşesinde yuvaları olurdu karıncaların bilirsiniz.
işe giderken uyku sersemliği ile üzerlerine bastığınızda günün ilk hassiktir ya'sı çıkar ağzınızdan ve gününüz olağan akışında seyreder yani kötü geçmez.

hatırlar mısınız, küçükken o yuvaları bozuyor olmak mutluluk verirdi hepimize. karıncanın sürüklemeye çalıştığı çekirdek kabuğunu çeker alırdım, karıncaya göre çok çok uzak olan yuvasının önüne bırakırdım ama karınca bir daha o çekirdeğe yaklaşmazdı.

çünkü kendi iradesi ile onu yuvaya taşımak istediğini ve bu kadar asil bir canlı olduğunu bilmezdim o zamanlar.
defalarca karınca yuvası bozmuşumdur. iyi bir çocuk olmaya karar verdiğimde çekirdek kabuklarını zahmet çekmesinler diye yuvaya sıkıştırırdım. nereden bilebilirdim ki yemeleri için verdiğim o kabuğun yuvayı tekrardan dağıttığını.

karıncaları çok severdim küçükken.

bir de onların tanrısı olduğum hissine kapılırdım. bir çok kişi de bu düşünceye kapılmıştır elbet. akşam kapı önünde yediğim çekirdeklerle onları rızıklandırdığımı; yağmurda falım sakızın naylon ambalajını yuvanın üzerine koyduğumda onları selden kurtardığımı; kolonilerin kavga ettiğinde kibritle onları cezalandırarak adaleti sağladığımı düşünürdüm...

tüm bunlara baktığımda çocukken ki o tavrımı tanrıya o kadar benzetiyorum ki.
tanrı, bana davranışlarını kabul ettirebilmek için biraz olsun kendi kibrini varlığıma iliştirmiş olmalı...

bruce almightyiyi izlemeyen yoktur.

tanrının çalışma sistemi konusunda güzel bir anektod vardı o filmde.

--spoiler--
tanrı; karınca yuvasının başında, elinde mercekle bekleyen yaramaz bir çocuk ve ben karıncayım. istese hayatımı beş dakika içinde bitirebilir; ama o bacaklarımı yakıp, sürünmemi izliyor. zevk alıyor bundan...
--spoiler--

tanrı tüm bu olanlardan zevk alıyor...
oyuncakların tanrısı olduğunu düşünen çocuktur.