bugün

zorluklar üzerinde direnmek, ayakta kalmaya çalışmak, sonra birden tökezlemek herşeyin bittiğini sanmak, son anda kurtuluvermek gibidir.
bir ayağının kayıp ağzından çıkan ananıskim in hava ortamında yarattığı basınç ve diğer ayağın sabit olmasının avantajıyla düşmeyip çaktırmadan devam etme olayı.
iyi yirttik yine rezil olmadik, diye dusunur insan. o yuzden siritiyordur.
birazdan yere yapışacağının bir uyarısıdır.
karda yürürken olan şey.destek ayağınız hafiften kayar hemen kollar ikiyana açılır ve denge sağlanır.
hayatının dönüm noktası olarak hissetiğin andır.
hareketin devamiymis gibi yapma numarasina başvurulması gereken durumdur.
(bkz: sendelemek)
düşülürse felaket ama düşmeden döndüysen komik olacak durumdur. yolda bir kafkas havası estirirsin. * (bkz: absolute serenity)
içinin bir an cız etmesidir. belki düşsen canın yanacak ama o cız etme de çok şeyler koparacak içinden.
(bkz: düşeyazmak)
düşüp de kalçayı kırıp sonrasında 1 ay ayağa kalkamamaktan daha iyi olan durum.
düşer havasını dağıtmak için capoeira yapıyomuş gibi hareketler ile düşeyazmak kamufle edilir.
(bkz: kışın hırsızı yazın ortaya cıkar)*
vucutta adrenalin patlamsi yasatan durum. agizdan manasizca sozler de sarfettirir ayrica.
'-he, he düşmüyom, hananski!' repliğinden önce durum bulan vuku!
yatakta uzanırken durduk yere düşer gibi olmaya benzer, bir anlık önemsiz bir panik yaratır daha sonra güvenli bir şekilde hayata devam edilir.
düşmekten beterdir. "keşke düşseydim lan, bu stresle daha ne kadar yürünür ki zaten..." dersiniz. düştüğünüzde tekrar düşeceğinizi düşünmezsiniz çünkü. düştünüz bir kere. artık ultra dikkatli gidiyorsundur. ama düşmeyince; yeterince dikkatli olmazsınız. ve yeterince dikkatli olmadığınızın farkında olup, düşmeyeceğinizi düşünür ama içten içe de düşme ihtimalinizin yüzdesinin yüksek olduğunu bilirsiniz. e böyle de yaşanmaz ki usta! *
Alpay Erdem'in Penguen dergisindeki "Ben" isimli köşesinde işlediği konulardan biridir.Öyle bir durumda düşmenin daha onur verici olduğu savunulmuştur.