bugün

delinin biri kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkarmaya uğraşıyor.
tarlada çiftçilik yapan kadını almış elli yıl içinde astronot yapmış bir ideolojiden bahsediyoruz. açlıktan kırılan bir ülkeyi dünyanın süper gücü haline getirmiş bir ideoloji.
linki okudunuz mu bilmiyorum ama ben küfürden okuyamadım. muhtemel dindar bir arkadaş yazmış. komünizmde bir toplumda devlet nasıl bir dönüşüme uğrayacak? sorusuna cevap verememiş marx;
doğrudur sabahtan beri evdeki bütün kitapları karıştırıyorum. net bir cevabı yok. ama bazı şeyler yaşayarak öğrenilebilir. aslında kuran da peygamber yaşarken 23 yılda tamamlandı.ayetler en baştan yazılı değildi.

--spoiler--

'' komünizm dinini islam gibi mükemmel bir sistemle kıyaslamaya kalkmak komik.''

bence enty nin en can alıcı noktası burası. bu mükemmeliyet yüzünden savaşlar hiç bitmiyor. insanlar evini yurdunu terk edip seküler ülkelere iltica ediyorlar.
kelimelere kafana göre tanımlar veriyorsun. ayette dünyadan sonra yıldızların oluştuğunu söyleyen kronolojik bir sıralama yok. bu senin uydurman...

"en yakın göğü" ifadesindeki gök'ün andromeda galaksisi olduğu ne malum? ayrıca öyle olsa bile andromeda galaksisinin dünyaya uzaklığı ne olursa olsun, demek ki ondan daha uzak gökler olduğu sonucu çıkar. bu durumda andromeda galaksisin dünyaya olan mesafesinin hiçbir önemi kalmaz. en yakın gök 36372 milyon ışık yılı uzakta olsa bile, bu onun en yakın gök olma özelliğini değistirmez. çünkü ondan daha da uzak gökler olduğunu zaten anlarız.

yani verdiğin örneğin doğru olup olmadığının şüpheli olması bir yana, örneğin yanlış. şu cümleyi iyi oku: "yedi tane adam var. sana en yakını gözlük takıyor". şimdi bu cümleden hareketle, sana en yakın gözlüklü insan 679 km uzakta diyelim. "bunun neresi yakın" diye itiraz etmen saçma olur. çünkü anlaşılır ki; diğer 6 insan sana daha da uzaktır. gözlüklü olan onların içinde sana en yakın olanıdır. burada gözlüklünün sana olan mesafesinin hiçbir önemi yok.

ben bu göklerin her birinin farklı evren olduğunu düşünüyorum. elbette en doğrusunu Allah bilir...

tekrarlayacak olursam, varsayımların saçma olduğu gibi, varsayımlarından ulaştığın sonuçlar da hatalı. ayette çelişki yok. çelişki senin kafanda.
3) mealciler sümme edatını "sonra" olarak çevirirler. fakat bu edat, her zaman kronolojik bir sıra belirtmez. biraz araştırsaydın bu konu hakkındaki açıklamalara ulaşırdın. https://youtu.be/S8l9EctOr78

ayrıca ateistlere 19 soru isimli kitaptan ilgili bölümü de paylaşıyorum.

görsel

ayrıca attığın linkte mustafa islamoğlu ve ümit şimşek'in doğru meal verdiğini görüyoruz.
sadece edip yüksel değil; hakkı yılmaz, mustafa islamoğlu ve ümit şimşek de kelimeye benim savunduğum anlamı vermiş. sana hepsini gösteriyorum. beni sürekli çarpıtmaya çalışman objektiflikten uzak, dogmatik bir beyne sahip olduğunu tekrar tekrar ispatlıyor.

sana orada illa kronolojik bir anlatımın olması gerekmediğini, "sümme" kelimesinin türkçeye "sonra" olarak çevrilmesiyle bir anlam daralmasına uğradığını ve bu neticede türklerin ayeti kronolojik bir sıralamayla okumaya koşullandığını göstermeye çalışıyorum.

"sümme" kelimesine zamanda sonralığı ifade eden "sonra" anlamını vermekle, senin yaptığın gibi "sümme" kelimesini ayetten komple çıkarmak arasında hiçbir fark yok. sırf istediğin kronolojik anlatıma ulaşabilmek için "sümme" kelimesini ayetten çıkarıyorsun ve boşluğu kendi varsayımınla dolduruyorsun. şaka gibi...

"sümme" kelimesine elbette dokunulamaz. muhtemelen paylaştığım bu videoyu inatla izlemiyorsun:

https://youtu.be/S8l9EctOr78
görsel
tekrar ediyorum. oradaki anlatımı kronolojik bir sıralama olarak görmek zorunda değiliz. inatla böyle anlamaya zorluyorsun kendini...

bak şimdi sana bir örnek vereyim:

"şehrin merkezine tam teşeküllü bir okul yaptık.
bir de/sonracığıma/bundan başka okulun temelini de çok sağlam attık"

bu örneği senin gibi okursak; "nasıl ya önce okulu yaptık diyor, sonra temelini attık diyor. bu nasıl oluyor?" dememiz lazım. fakat anlatımda bir kronoloji belirtilmediği açık. sen "sonracığıma" ifadesini kronolojik bir anlatıma işaret eden "sonra" ifadesiyle değiştirmek istiyorsun. fakat öyle değil işte...

daha nasıl anlatayım?..