bugün
- içlik giyer misiniz10
- bütün sözlük erkekleri alçaktır17
- klarnet calan sarapci koala 68
- sözlük yazarlarının pizzaları8
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar8
- narin güran19
- jose mourinho23
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü30
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- neden sürekli kabız oluyorum18
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- bik bik'in mutfağına konuk olmak15
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı108
- fenerbahçe taraftarı30
- ismail kartal9
- the crying one9
- okan buruk19
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
Son bir aydır Türkiye de olup bitenler akıl alır gibi değil. Gerçi başka bir çok siyaset gözlemcisi gibi ben de yeni cumhurbaşkanı seçiminin bir krize dönüşme ihtimalini öngörmüştüm. Ama itiraf edeyim ki, AKP ye cumhurbaşkanı seçtirmemek isteyenlerin işi bu kadar ileri götürebileceklerini tahmin edememiştim.
Gerçekten de, mesela CHP ile Anayasa Mahkemesinin silahlı kuvvetlerin sağladığı koruma altında cumhurbaşkanı seçimini böylesine akıl almaz bir şekilde kilitleyebileceklerini öngörememiştim. Kendilerinden farklı düşünen onmilyonlarca Türk vatandaşına karşı savaşçı bir haleti ruhiye ile saf tutarak apaçık bir cephe oluşturan kitle seferberliğini organize edecek bir gizli iradenin varlığını da.... Elbette, DYP ve ANAP ın, mensup oldukları siyasi geleneğe böylesine sırt çevireceklerini de öngöremezdik.
Ama dahası var: Bu hengamede genel seçimlerin yapılmasının bile engellenmek isteneceği, bunun için her yola başvurmaya hazır bir iradenin var olduğu da pek akla gelir şey değildi. Kimbilir, seçmenleri AKP den caydırmak için, aynı irade bu partiye karşı kapatma davası açılmasını bile planlıyordur.
Öyle görünüyor ki, şu veya bu şekilde AKP yi saf dışı ederek CHP nin önderliğinde bir koalisyon kurulması üzerine hesap yapan odak veya odaklar var. Bu hesabın tutup tutmayacağı şimdilik belli olmasa da, Deniz Baykal ın son günlerdeki söz ve davranışları, bu arada Cem Uzan ın -adına her nasılsa parti denen- siyasi acentası ile bile işbirliğini düşünmesi, onun bu hesaba göre hareket ettiğini düşündürüyor.
Ortalık iyice karışmaya başlamışken, şimdi de Ankara-Ulus taki elim terör olayı kafaları iyice bulandırdı. Ama bu katliamın acısına rağmen zihin sağlığımızı kaybetmemeli ve son haftalardaki gelişmleri bütünlüğü içinde değerlendirmeliyiz.
Gerçi, bu vahşeti tezgahlayan odağın kimliği hakkında kesin bir yargıya varmak için vakit henüz erken. ilk akla gelen ihtimal bunun PKK nın bir işi olduğu. Ama gözden uzak tutmamamız gereken daha vahim bir ihtimal var. insanın söylemeye dili varmıyor ama, AKP yi ne şekilde olursa olsun saf dışı etmeye hazır olan, sözünü ettiğim o iradenin, hedefine ulaşmak için şeytani aklın düşünebileceği her yolu denemekten çekinmeyeceğini de hatırda tutsak iyi olur.
Bütün bu hesapları yapanların elbette umurunda değil, ama bu gözü karalığın Türkiye ye maliyeti çok ciddi olacak gibi görünüyor. Aslında daha şimdiden bu maliyetin bir kısmı demokrasi kaybı olarak sırtımıza binmiş durumda. Esasen karanlık hesapçılar cephesi ortada bir maliyet görmüyorlar ki umurlarında olsun. Çünkü taktıkları kara gözlük zaten onlara şerri hayır gösteriyor.
O karanlık odağın hayır diye gördüğü şerrin özeti şu: Medeni dünyadan kopmuş, dünyaya düşman, özgürlük ve demokrasi davası sekteye uğramış, refah umudu körelmiş bir Türkiye. Çağdaşlık maskesinin ardına saklanmış bir dogmatizm ve fanatizm. Kendi hayat tarzına uymayan her şeyi düşman bellemiş, görüntüsü çağdaş ve şehirli ama zihinleri uyuşmu insanların iktidar tekeline sahip olduğu bir tür zihinsel taşra egemenliği.
Bu karabasanı engellemek için, sahici anlamda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olan her yurttaşın uyanıklığına ihtiyaç var. Karşı karşıya olduğumuz mesele, AKP taraftarlığı veya karşıtlığı meselesi olmaktan çoktandır çıkmış bulunuyor. Bu noktada artık karar vermemiz gereken, medeniyetten, hürriyetten ve demokrasiden yana mı yoksa ilkellikten, baskıcılıktan ve güdülmekten yana mı tutum alacağımızdır.
Gerçekten de, mesela CHP ile Anayasa Mahkemesinin silahlı kuvvetlerin sağladığı koruma altında cumhurbaşkanı seçimini böylesine akıl almaz bir şekilde kilitleyebileceklerini öngörememiştim. Kendilerinden farklı düşünen onmilyonlarca Türk vatandaşına karşı savaşçı bir haleti ruhiye ile saf tutarak apaçık bir cephe oluşturan kitle seferberliğini organize edecek bir gizli iradenin varlığını da.... Elbette, DYP ve ANAP ın, mensup oldukları siyasi geleneğe böylesine sırt çevireceklerini de öngöremezdik.
Ama dahası var: Bu hengamede genel seçimlerin yapılmasının bile engellenmek isteneceği, bunun için her yola başvurmaya hazır bir iradenin var olduğu da pek akla gelir şey değildi. Kimbilir, seçmenleri AKP den caydırmak için, aynı irade bu partiye karşı kapatma davası açılmasını bile planlıyordur.
Öyle görünüyor ki, şu veya bu şekilde AKP yi saf dışı ederek CHP nin önderliğinde bir koalisyon kurulması üzerine hesap yapan odak veya odaklar var. Bu hesabın tutup tutmayacağı şimdilik belli olmasa da, Deniz Baykal ın son günlerdeki söz ve davranışları, bu arada Cem Uzan ın -adına her nasılsa parti denen- siyasi acentası ile bile işbirliğini düşünmesi, onun bu hesaba göre hareket ettiğini düşündürüyor.
Ortalık iyice karışmaya başlamışken, şimdi de Ankara-Ulus taki elim terör olayı kafaları iyice bulandırdı. Ama bu katliamın acısına rağmen zihin sağlığımızı kaybetmemeli ve son haftalardaki gelişmleri bütünlüğü içinde değerlendirmeliyiz.
Gerçi, bu vahşeti tezgahlayan odağın kimliği hakkında kesin bir yargıya varmak için vakit henüz erken. ilk akla gelen ihtimal bunun PKK nın bir işi olduğu. Ama gözden uzak tutmamamız gereken daha vahim bir ihtimal var. insanın söylemeye dili varmıyor ama, AKP yi ne şekilde olursa olsun saf dışı etmeye hazır olan, sözünü ettiğim o iradenin, hedefine ulaşmak için şeytani aklın düşünebileceği her yolu denemekten çekinmeyeceğini de hatırda tutsak iyi olur.
Bütün bu hesapları yapanların elbette umurunda değil, ama bu gözü karalığın Türkiye ye maliyeti çok ciddi olacak gibi görünüyor. Aslında daha şimdiden bu maliyetin bir kısmı demokrasi kaybı olarak sırtımıza binmiş durumda. Esasen karanlık hesapçılar cephesi ortada bir maliyet görmüyorlar ki umurlarında olsun. Çünkü taktıkları kara gözlük zaten onlara şerri hayır gösteriyor.
O karanlık odağın hayır diye gördüğü şerrin özeti şu: Medeni dünyadan kopmuş, dünyaya düşman, özgürlük ve demokrasi davası sekteye uğramış, refah umudu körelmiş bir Türkiye. Çağdaşlık maskesinin ardına saklanmış bir dogmatizm ve fanatizm. Kendi hayat tarzına uymayan her şeyi düşman bellemiş, görüntüsü çağdaş ve şehirli ama zihinleri uyuşmu insanların iktidar tekeline sahip olduğu bir tür zihinsel taşra egemenliği.
Bu karabasanı engellemek için, sahici anlamda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olan her yurttaşın uyanıklığına ihtiyaç var. Karşı karşıya olduğumuz mesele, AKP taraftarlığı veya karşıtlığı meselesi olmaktan çoktandır çıkmış bulunuyor. Bu noktada artık karar vermemiz gereken, medeniyetten, hürriyetten ve demokrasiden yana mı yoksa ilkellikten, baskıcılıktan ve güdülmekten yana mı tutum alacağımızdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar