bugün

7 aralık 2009 tokat terör saldırısı sonrası şehit askerlerin törenini izlerken benim gibi binlercesinin içerisinden haykırdığı cümle.

Şimdi çıksın bazı köşe yazarları, sözde aydınlar demokrasi, barış, kardeşlik havariliği yapsınlar düne kadar yaptıkları gibi.
Bazıları da çıksın (s)açılım adı altında ülkeyi bölmeye götürsün.
Evinin balkonuna ülkemizin şanlı bayrağını asmaktan korkan bir halk yaratılsın. Ama yurdun dört bir yanını sokakta anarşiye boğanlar korkmasın.
Yaratılan terör yüzünden benim kardeşim, senin kuzenin, onun yeğeni şehit olsun.
Milletin yüce meclisinde alenen fütursuzca terör propagandası yapılsın.

Söyleyin kanıma kan, canıma can istemek çok mu?
kanına kan canına can isteyenlerin sonunda ne alıcak kanı ne de vericek canı olduğunu fark etmesiyle isteyecek kimsenin kalmayacağı durumdur. ben kan isterim, benim karşımdaki de kendi kanını ister hadi intikam alalım o zaman dökülen tek kan türk kanı değil bunu da anımsamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. ve bu sadece bu zaman için geçerli olan bir şey de değil bu ülkede kürtlerinde, türklerinde, komünistininde, ülkücüsününde, ermenisininde, alevisininde kanı döküldü. e o zaman ben kan istiyorum dersen buna karşılık bu adamlarda çıkıp demez mi bende kan istiyorum diye ister çünkü en doğal hakkı olur o zaman. biliyorum şimdi bunu okuyan bazı insanlar bana hain, bölücü vatan düşmanı diyecek ama bu pek umrumda değil çünkü nazım hikmette vatan hainiydi.

not: kendimi tabi ki de nazımla yan yana koymuyorum sadece örnek vermek istedim.