çöl iklimine dayanıklı olan kaktüs yıllık su ihtiyacını on günde veren mal zihniyettir.

farklı yorumlara açıktır, mutlaka...
cehape zihniyeti...
Anneannemdir efenim. Onlarca defa onlar sulanmaz diye anlatsamda. Sürekli sulamakta ve bitkileri çürütmekte. Yetmezmiş gibi nasıl bi istekle hırsla beslemek istiyorsa her çürüyenin yerine 2 tane daha kaktüs almakta. Durum çok vahim sözlük.
Piranayı guvercin gibi ekmek kırıntısıyla besleyen zihniyetin kardeşidir.
sahip olduğum zihniyet.

neden bilmiyorum ama nedense su vermezsem diğer naif çiçekler gibi çürüyüp gidecek hissi oluşturuyor, her baktığımda. sanki "ne olur bir damla su" diye gözlerimin içine bakıyor ve yalvarıyordu sessiz çığlıklarla. bir tutuyordum iki tutuyordum üçüncü gün dayanamaıp veriyordum suyu dibine dibine. engel olunamaz bir arzuydu bu. ama benim cefakar kaktüsüm çöl ortamında aç biilaç yaşam savaşı veren akrabalarını düşündükçe kendini suçluyor ve sanki onlar o durumdayken böyle ekmek elden su gölden yaşayarak onlara ihanet ediyormuş gibi hissediyordu yani bakışlarından ve tavırlarından anlayabiliyordum bunu. çok geçmeden yavaş yavaş yumuşamaya başladı bu, o eski zıpkın, duvara sürtsen kıvılcım çıkaracak hallerinden eser yoktu artık. ve nitekim o acı gün çok geçmeden geldi çattı. dokunmamla vırç diye parmaklarımın içine girmesi bir oldu. sonra yenisini aldım tabi ama o da güneşsizlikten öldü herhal. yani anneannelerinizi çok iyi anlıyorum üzerlerine gitmeyin fazla.

ama acısıyla tatlısıyla güzel bir 2 ay geçirdik. pişman mıyım ? asla.