bugün

"sende benim aklimdaydin yazacaktim sen yazdin."
"senden baska hickimseyle konusmadim."

ve en onemlisi

"seni ruyamda gordum."
Güzel sevimli içten yalanlardır
(bkz: yorgunum adnan).
Senin sevgini haketmiyorum.
" Bana masum kadın göster, oracıkta bileklerimi keserim. "

Cennetten bile kovulmamıza neden olan varlıkların bizlerin insiyatifinden cesaret alarak, güvenimizi kıran, onursuz bir davranış sergileme biçimidir.

Kendilerini zeki zannettiren bir olaydır ve bu olay erkeğin taviz vermesinden kaynaklanır.

Erkek bir müddet sonra, " yok yaa yalan söylemez abi. Kaç ay oldu yani. " diye düşünebilir. Yada karşısındaki kadın mahlukatının gazabına yerli yersiz uğramaya başladıkça " şimdi iki, üç soru sorucam çen çen konuşucak. En iyisi siktir et doğru söylüyordur." diye rehavete kapılabilir.

Kadınların yıldırma politikası, yani ; her konuda o ince sesleriyle cırlamaları erkek milletini çileden çıkardığından, erkek artık kabuğuna çekilmeye başlayıp aman sorun çıkmasın artık, beynimin etini yemesin diye şuphelerini sineye çekmeye başlar. Sorgulamaz, anlatılanlara kayıtsız inanmaya, tamam hayatım deme eyleminde bulunur...

Tabi ortamı boş bulan kadın mahlukatıda hemen, yalanı, dolanı, arkadan iş çevirmeyi iş haline getirir.

Direk kırmızı kart gösterilmesi en hakiki murşittir.