bugün

Madende çalışan kadınlar; vatan koruması için giden kadınlar olmadığı için gerçekliği vardır.
Her türlü özel günde erkekten hediye beklerler falan, alıp gelmezsen beş karış surat yapar. Bazısı o kadar nankördür ki alıp geldiğini beğenmez...
"kadın ve erkeğin eşit olmadığı gerçeği" mi yoksa değil mi ki erkek, çocuk doğururdu.
Evet eşit değillerdir.
Kadın, en başlardan beridir evini kollar, çocuklara bakar ve eşine cinsel ihtiyaç olur.(tabi aynı şekilde erkekte kadına olur)
Sonradan modernlik adı altında kadınlar bir anda baş tacı olmaya başlar.
Sistem açıkça "görebilenler" için basit çalışır.
Kadın duygusal bir varlıktır ve bunu bilenler bunlara göre hareket eder, plan yaparlar.
Son yılların hatta öncesinin hareketi olan lgbti,moda,sosyal medya kadınları duygusal yönlerden vurarak "artık ezilme, artık ayakların üzerinde dur!!" imajı verir, hatta zorla kabul ettirir. (bkz: sübliminal mesaj)
Kadınlar bu insan eliyle oluşmuş sisteme istemeyerekte olsa katılırlar çünkü artık plan başlamış ve gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu sayede erkek/kadın ilişkileri tamamen çıkar ve cinsiyet kavgasına dönüşür.
Yukarıda sayılan akımlara ayak uyduran bazı "önder" kişilikler vardır yani ünlü insanlar ve kadınlar yine baskın duygusallıktan dolayı "bu kişiler bizi anlıyor, bu kişiler bize destek oluyorlar" diyerek inanışa geçerler.
Düzen genişler ve daha kapsamlı hâle gelir.
Etrafınıza bakın neden bu tip sorunlar sadece rahatını sağlamış ve konfora alışmış sadece tüketen insanlar topluluğundan çıkar?
Basitçe onları ele geçirebilen yani imkan sağlanmış insanlar psikopatça bağımlı olmaya hazırdırlar.
Tüm bunların gölgesinde kadınlar olması gereken kalıptan çıkarılarak, kötü ruhlu sistemin birer kölesi olurlar yalnızca.
Dünya değişiyor, ne kadar farkındayız...
Çünkü Eşitlik daima adaletin zıttıdır. Unutmayın.
Toplumda herkesi eşit yaparak adaleti sağlayamazsınız. Çünkü her insanın birbirinden farklı olduğu özellikleri statüleri vs vardır. Bu da bizi diğer insanlardan farklı kılar.

Tıpkı komunizm ve kapitalizm gibi.
(bkz: pozitif ayrımcılık)

Edit: eşittirler. Eşit hale getirilmelidirler. Salt eşitliğin eşitlik olmadığını bilenlere ithafen.
Siz istediğiniz kadar bağırın çağırın istediğiniz kadar modernleşin demokratikleşin. Kadını istediğiniz pozisyona çıkarın. Ama şunu aklınızdan çıkarmayın ki kadın ve erkek eşit değildir.

Modern dünyada kapitalizmin iş gücü maaliyetlerini düşürebilmek için ortaya çıkardığı kadın erkek eşitliği tam olarak adalete aykırıdır.

Peki ama neden?

Sokrates der ki: kadını ve erkeği eşit konuma getirirseniz kadın erkekden üstün olur demiş.

Sokrates olayı o kadar güzel biçimde açıklamış ki şapka çıkarmamak elde değil.

Peki ama kadın ve erkeği eşit duruma getirdik mi kadın erkekden nasıl üstün olabilir.

Onu da hemen açıklayayım.

Bir kere kadın ve erkeğin istekleri farklıdır iç güdüleri farklıdır.En ilkel duygularla düşünecek olursak Erkek fiziki açıdan daha güçlüdür. Hormanlarından ötürü daha baskın ve korumacı tarafdır. Kadınını ve ailesini korumaya gayret eder. Kadına pozitif ayrımcılık uygulmayq meyillidir.

Kadın ise fiziki açıdan daha güçsüzdür. En ilkel duygularla erkeğini uzun boylu geniş omuzlu nispeten zengin ve varlıklı (güçlü erkekleri) tercih etmeye daha meyillidir. Sahip olacağı erkeğin kendisini ve ailesini korumasını bekler. Burda hiç feministlik ayakları yapmayın. Madem feministsin seçsene kısa boylu cılız bir erkeği.

Şimdi sizin kanunlar önünde kadın ver erkeği salt
eşit hale getirdiğinizi varsayalım.
Peki kadın ve erkeğin iç güdülerini nasıl dizginleyebileceksiniz?
Peki erkek toplumda korumacı davranıp kadına pozitif ayrımcılık uygulmayacak mı. Erkek her anlamda daha fazla risk almayacak mı?
En basidinden ben hiç centilmen kadın tabiri duymadım. Zaten duyamazsınız da.
Bu tamamen erkek için söylenen bir sözdür.
Soğuk bir havada kadına ceketinizi vermeniz onu akşam vakti arabayla alıp evine bırakmanız. Tenha yollarda kadın ile gidip evine kadar eşlik etmeniz. Hırsızlık kavga laf atma münakaşa gibi tehlike anlarında erkeğin öne atılıp daha fazla risk alması gibi.
Bu örnekler bu şekilde alabildiğince uzar gider.
Yani uzun lafın kısası olay şu
kadın ve erkek eşitken kadın hem hukukdan hem de toplumdan kaynaklanan pozitif ayrımcılığı görüyorsa kusura bakmayın orda eşitlik yok kadının üstünlüğü vardır.

Hatta bu pozitif ayrımcılığın hukuka yansımalarıda var.
Kadının daha erken emekli olması,erkeğe nazaran daha rahat dul maaşı alması,kadın sığınma evleri,kadınlara askerliğin zorunlu olmaması gibi.)

Bu lafım inşallah anlaşılmıştır.

Bu sözlerim ozellikle ulkemde salt eşitliği savunan kemalistlere. Eşitlik te değil daha doğrusu düzeltiyim kadının üstünlüğünü savunan kemalistlere.