bugün
- dinsiz olmak14
- iremga da ki ga'nın anlamı22
- dubai çikolatası43
- herkesin atatürkçü olması22
- gecenin şarkısı8
- kötü davranan erkoya aşık olma sendromu15
- sokak kedisi için para harcayan gerizekalı90
- liseden sonra günyüzü görmemek16
- nasıl bir sevgiliniz olmasını isterdiniz43
- bir trans ile kanka olur musunuz18
- evlenmenin amacı nedir sorunsalı25
- şeytandan bile daha kötü insanlar14
- turşu yeme perileri14
- bir sözlük kızının çoraplarını hediye olarak almak10
- uludağ sözlükte hiç kötü insan olmaması12
- atatürk'ü görünce ağlayanlara allah akıl versin16
- sözlük yazarlarının çayları13
- esenyurt belediye başkanının gözaltına alınması30
- yiyip yiyip kilo alamamak10
- 194 hafta sonra mesaj atan kız18
- anahtar parti19
- bir parfüme 15 bin lira veren ekşici16
- anın görüntüsü17
- bik bik'in tapılası ayakları10
- ben onu adam ederim diyen kız15
- yürümekten keyif alınan caddeler11
- kelimelik12
- playstation 5 pro fiyatları11
- yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler18
- kadınların konuşmasının yasaklanması12
- tuvaleti temiz bırakmamak15
- queen ravennaya alınabilecek hediyeler8
- mehmet şimşek12
- görücü usulü evlenmek19
- g s'i ermeni uşağıdır11
- queen ravenna'nın halloween bayramını kutlamak14
- stres azaltıcı basit aktiviteler19
- diyete başlamak15
- peşini bırakmayan eski sevgili9
- ela gözlü yazarlar birliği15
- 7 yıl kumarhanede çalıştım soruları alayım36
- kuresel10
- sana ateşli geceler yaşatacağım diyen kız17
- osmanlı bir hanım olmak13
- billie eilish'in sahnede yaptığı hareket9
- sözlükteki şişko kadınlar10
- 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı28
- kombiyi açan sözlük yazarları9
- dünyanın yaşı11
- 65 yaşındaki sözlük abazanı14
ismet Özel duruşudur. Belediye imkanlarıyla sağda solda konferans, söyleşi adı altında keseyi dolduranların, eyyamcıların, jöleli saç sahiplerinin asla ulaşamayacağı bir makamdır. Kibir, kendini beğenmişlik değildir. Dosdoğru sözü olan, minnet duymayan bir ruh halidir. Ömer Seyfettin'in diyet hikâyesindeki Koca ali'dir, Pembe incili kaftandaki Muhsin Çelebi'dir.
"Edebiyat alanı benim yetiştiğim yıllarda nisbi bir bağımsızlığa imkân veren nitelikteydi. Yani bir insan olarak varlığını tebarüz ettirebilmek için kimse kişiliğinden taviz vermek zorunda kalmadığı gibi edebiyat alanında hesaba katılabilir bir seviye gösteren her çalışma kendini gösterebiliyordu.
Ben kendimi şair sanarak değil, şair olmanın gereğine inanarak ve şiirin gereğini yerine getirmeksizin bu alanda gerçek bir çalışma yürütülemeyeceğini kabul ederek işe koyuldum.
Bu hazırlığı da doğuştan getirmedim, dünyadan aldım. Hazırlığımın, bugün de beni ayakta, aklı başında tutan hazırlığımın özelliği ikidir: Kadirşinas itaatsizlik ve tevarüs edilmemiş asalet."
Ben kendimi şair sanarak değil, şair olmanın gereğine inanarak ve şiirin gereğini yerine getirmeksizin bu alanda gerçek bir çalışma yürütülemeyeceğini kabul ederek işe koyuldum.
Bu hazırlığı da doğuştan getirmedim, dünyadan aldım. Hazırlığımın, bugün de beni ayakta, aklı başında tutan hazırlığımın özelliği ikidir: Kadirşinas itaatsizlik ve tevarüs edilmemiş asalet."
ismet Özel'in 03 Kasım 2012 tarihli yazısından bir parça. Terör örgütü liderinin muhterem sıfatıyla el üstünde tutulduğu günler. ismet Özel'in kadirşinas itaatsizlik ve tevarüs edilmemiş asaletinin en güzel örneklerinden biridir şu yazı :
"Millete lâf anlatmanın benim işim olmadığını düşünürdüm. Şiire emek vererek şuurumu koruma altına alma cehdi bana göreydi. Cehdim meyvedâr oldu. Ben Türk milletine lâf anlatabilmek için hususi bir dil kurmaktan Allah bana ihdida nasip eder etmez şuurlu bir kararlılıkla imtina ettim. Haddimi zorlayarak “beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım” ukalâlığı dâhilinde yalvardım. Kefaretin ağırlığından şikâyetim yok. Bugün sadece hatırladığım ve hatırlatmak istediğim hususlar üstünde duruyor ve diyorum ki, başsızlığın tarih içinde Türk milletine getirdiği ikinci büyük kötülük “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” denilmesidir. Millete lâf anlatmak pahasına sözümü, sesimi, duruşumu olduğundan farklı göstermeyeceğim. Ben bana dokunmasın diye vaktimi yılana sıçan temin etme işine hasretmeyeceğim. Geçene kadar ayıya dayı dememek için o köprüden geçmeyeceğim. işimi köprüsüz yoluna koymanın imkânına tâlibim. Ömrüm bana Allah’tan başka dost olmadığını öğrenmeme yardımcı oldu. Allah’tan başka şahit aramıyorum. Köprü beni “öte yaka” insanı haline getirsin diye var. O köprü ben namusumdan, haysiyetimden, şerefimden ve Allah katındaki dinden mahrum kalayım diye inşa edildi. Fethullah Gülen Türkiye’ye dönse de, dönmese de (dönemese de) vaftiz olmayacağım. Her gün, her gece Allah’ın beni Müslüman olarak öldürmesi için, imân üzre öleyim diye dua ediyorum. Her gün, her gece bir kâfir bile öldüremeden öleceğim endişesiyle kıvranıyorum. Türklüğümün kendime gömülmüş olması şikâyeti beni sıkboğaz ediyor.
Millete lâf anlatamam. Kaç kişiysek, millete lâf anlatamayacağız. Milletin dinle, diyanetle bir derdi yok. Herkes geçim derdiyle meşgul. insanlar başlarını gözlerine kestirdikleri şeylere para yetiştirme endişesinden alamıyor. Türkiye’deki en etkin ve yaygın din “geçim derdi dini”. Globalizmin, küreselliğin dayattığı moda artık bu. Bundan başkası fasarya. Geçim derdi dininin en bilinen ibadet şekli “şimdilik böyle” veya “bugünlerde böyle” tarzında tezahür ediyor.
Sebebi ne olursa olsun modaya uymayan kaç kişiysek aklımızı başımıza alalım, olanca aklımız, olduğu, kaldığı kadar başımızda toplansın. “Türkiye Gerçeği” diye bir şey sahiden var ise, bu sahi ve yalın gerçek sadece ve sadece dine taalluk eder. Tercih sizin, bizim, onların, herkesin hepimizin. Sual umuma mahsus: Allah katındaki din içinde misin? Yoksa modadan vazgeçemiyor musun? Kendi hayat sahaları olarak Türkiye’yi seçmiş insanların bir dine mensup olup olmadıkları, onların her bakımdan yerlerini anlamamızı mümkün kılan ilk husustur. Eğer mensup iseler, ikinci husus olarak onların mensup oldukları bu dinle bir alâka kurup kurmadıklarına bakarız. Ahali din diye bildiği şeyle hangi nispette olursa olsun bir alâkadarlık kesbetmişse, bu alâkadarlık bağının sıklığına, sıkılığına bakarız. Hangi mânâda alırsanız alın “din” dışında bir gerçekliğin Türkiye’de yer edindiği zannına kapılan partiyi kaybedecektir. Voliyi vurmak istiyorsanız dine oynayacaksınız. Çünkü bütün numara din sahasında dönüyor. Leküm diniküm ve liye din."
Yazının tamamı için kaynak :
http://www.istiklalmarsid...i.aspx?YID=708&KID=48
"Millete lâf anlatmanın benim işim olmadığını düşünürdüm. Şiire emek vererek şuurumu koruma altına alma cehdi bana göreydi. Cehdim meyvedâr oldu. Ben Türk milletine lâf anlatabilmek için hususi bir dil kurmaktan Allah bana ihdida nasip eder etmez şuurlu bir kararlılıkla imtina ettim. Haddimi zorlayarak “beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım” ukalâlığı dâhilinde yalvardım. Kefaretin ağırlığından şikâyetim yok. Bugün sadece hatırladığım ve hatırlatmak istediğim hususlar üstünde duruyor ve diyorum ki, başsızlığın tarih içinde Türk milletine getirdiği ikinci büyük kötülük “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” denilmesidir. Millete lâf anlatmak pahasına sözümü, sesimi, duruşumu olduğundan farklı göstermeyeceğim. Ben bana dokunmasın diye vaktimi yılana sıçan temin etme işine hasretmeyeceğim. Geçene kadar ayıya dayı dememek için o köprüden geçmeyeceğim. işimi köprüsüz yoluna koymanın imkânına tâlibim. Ömrüm bana Allah’tan başka dost olmadığını öğrenmeme yardımcı oldu. Allah’tan başka şahit aramıyorum. Köprü beni “öte yaka” insanı haline getirsin diye var. O köprü ben namusumdan, haysiyetimden, şerefimden ve Allah katındaki dinden mahrum kalayım diye inşa edildi. Fethullah Gülen Türkiye’ye dönse de, dönmese de (dönemese de) vaftiz olmayacağım. Her gün, her gece Allah’ın beni Müslüman olarak öldürmesi için, imân üzre öleyim diye dua ediyorum. Her gün, her gece bir kâfir bile öldüremeden öleceğim endişesiyle kıvranıyorum. Türklüğümün kendime gömülmüş olması şikâyeti beni sıkboğaz ediyor.
Millete lâf anlatamam. Kaç kişiysek, millete lâf anlatamayacağız. Milletin dinle, diyanetle bir derdi yok. Herkes geçim derdiyle meşgul. insanlar başlarını gözlerine kestirdikleri şeylere para yetiştirme endişesinden alamıyor. Türkiye’deki en etkin ve yaygın din “geçim derdi dini”. Globalizmin, küreselliğin dayattığı moda artık bu. Bundan başkası fasarya. Geçim derdi dininin en bilinen ibadet şekli “şimdilik böyle” veya “bugünlerde böyle” tarzında tezahür ediyor.
Sebebi ne olursa olsun modaya uymayan kaç kişiysek aklımızı başımıza alalım, olanca aklımız, olduğu, kaldığı kadar başımızda toplansın. “Türkiye Gerçeği” diye bir şey sahiden var ise, bu sahi ve yalın gerçek sadece ve sadece dine taalluk eder. Tercih sizin, bizim, onların, herkesin hepimizin. Sual umuma mahsus: Allah katındaki din içinde misin? Yoksa modadan vazgeçemiyor musun? Kendi hayat sahaları olarak Türkiye’yi seçmiş insanların bir dine mensup olup olmadıkları, onların her bakımdan yerlerini anlamamızı mümkün kılan ilk husustur. Eğer mensup iseler, ikinci husus olarak onların mensup oldukları bu dinle bir alâka kurup kurmadıklarına bakarız. Ahali din diye bildiği şeyle hangi nispette olursa olsun bir alâkadarlık kesbetmişse, bu alâkadarlık bağının sıklığına, sıkılığına bakarız. Hangi mânâda alırsanız alın “din” dışında bir gerçekliğin Türkiye’de yer edindiği zannına kapılan partiyi kaybedecektir. Voliyi vurmak istiyorsanız dine oynayacaksınız. Çünkü bütün numara din sahasında dönüyor. Leküm diniküm ve liye din."
Yazının tamamı için kaynak :
http://www.istiklalmarsid...i.aspx?YID=708&KID=48
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar