bugün

kadıköy'ün denizi ve kalabalığı yan yana değil, iç içedir. kadıköy'ün kalabalığı martıları ve balıkları da yutup denizin içine saklanıverir hep. kadıköy'ün bir ördeği bile var, balık pazarında, bütün gün balıkçılara yarenlik ediyor. o da denizin içinde aslında. kadıköy'ün mavisi de denizin içinde, ne garip. kadıköy aslında bir deniz içredir. ve sırf bu yüzden köpekleri bile bir başınadır. bırakın köpekleri, denize bakın, o da bir başınadır. kadıköy'de bir başınalık bir bilinmeyensiz matematiksel denklemdir. değiştiremezsiniz. bilinmeyeni yoktur, bu yüzden yorgun olmaz mavi, rengi kötüdür belki ama mavidir yine de. mavinin iyisi kötüsü olmaz. reklamın olur, o ayrı. kadıköy'den moda'ya yürünen o yol var bir de; bir de bahariye var, pilavcılar var. olmaz olsunlar!

-daha darbukacılar var yiğidim! daha o fotoğraf karesiymişçesine çalan darbukacılar var, bir başınalık da neymiş?-