bugün

bakanlıkların sırayla ve birer gün arayla ''x yerleri geçiçi süreyle kapatılacak'', ''y yerlerinde geçiçi süreyle faaliyet durdurulacak'' diyerek kısık ateşte ısıta ısıta sundukları durum.

sanırım hazmettirme peşindeler kaynayan kurbağa misali. hoş, bunu vaka açıklarken de yapıyorlar. daha ilk vaka türkiye'de verilmediğinde italya'daki sağlıkçı tanıdığım ''türkiye'de şu an 4 vaka var nasıl yok deniyor?'' demişti. keza 1 gün sonra ilk vaka açıklandı. bunun üzerine herhangi bir şeyler karalama gereği duymadım keza bu bilgiyle ortalık en fazla daha da kaotikleşirdi. zaten o sıralar sağlık bakanı ''yok ama siz varmış gibi yapın'' falan diyordu. ki bu açıklama benim için insan gerçekten hayret ediyor*'dan sonra en trajikomik açıklamalar listesine 1. sıradan giriş yaptı. velhasıl sokağa çıkma yasağını adını koymadan uygulamaya çalışıyor olmaları kâr etmeyecek. ekonomi ızır zıvır sözkonusu ne olursa olsun insan olmadıktan sonra zaten işe yaramayan şeyler. çıkarcı hareket ederlerken keşke hiç değilse bunu gözönünde bulundursalar. insanlar hâlâ sokaktalar. insanlar devletin/iktidarın ağzının içine bakıyor. ve sözkonusu devlet adamları herhangi bir açıklama yapmadığı sürece bu insanlar asla toplum içi kararlara biat etmeyecektir. yani özetle bu ''Adını koymadan uygulama'' konusu bize pahalıya patlayacak. hazmettirmeye çalışmaları için geç kalınacak. yoksa şu durumda sokakta hâlâ insanlar fink atarken sokağa çıkma yasağı uygulanmamasının başka bir açıklaması olamaz. bir açıklaması daha var ama o benim bile kendi kendime yohamınadediğim bir teori olduğu için hiç paylaşmıyorum.

ama artık şu noktada yasak uygulanabilir. insanlar alıştılar sanırım evde durmaya. ve işe gitmek zorunda kalan insanların can sağlığından tutun da enfekte olup virüsü yayanlarına kadar tek çözümü net bir biçimde açıklanan ''sokağa çıkma yasağı'' gibi duruyor. gibi mi dedim? pardon, gibisi bile fazla.

ayrıca ''çalışmayıp ne olacak aq çalışmak lâzım iflâs mı edek aç mı kalak!!11!.'' diyen andavallara da iki çift lafım var;

be hey geri zekâlı, senin insanın ölüm kalım savaşı vermeye başladığında ve yarısı ölüp gittiğinde ne bok yiyeceksin? ortada insan kalmadığında ne halt edeceksin? madem çıkarcı ilkelerle hareket ediyorsunuz bari onu doğru dürüst yapın amk. zekâ o kadar yok ki bunu akıl edemiyor amip. ya da herkes geberene kadar ne kadar sömürsem evlâdır mı diyorsunuz amk? ve bu hızla devam ederse bu yayılım oranında senin kapını çalmayacak mı bu amk taçlı piçi? sizin ben pragmatik bağlarınızı sikeyim.
market saatleri daraltmak ve toplu taşıma kapasitesini %50 azaltmayla devam eden olay.

millet manyak oldu aq yapacaksınız tam yapın. bir kesim bireysel izole uygularken, bir kesim hâlâ işe gidiyor.

virüsün kendiliğinden vicdana gelip ''yazık la allah coğrafyasıyla sınıyor zaten'' diye düşünerek hala çalışma zorunluluğu olanları enfekte etmemesini umuyor devlet herhalde.